UMRENİN FAZİLETİ

İhsan SEYHAN Yazar İhsan SEYHAN

10/02/2017, 1665 kez okundu


Yüce Rabbimiz Hz. Âdem’le başlayan ve ahirete kadar gelecek olan bütün insanların dünya ve ahiret mutluluklarını gerçekleştirebilmeleri için Peygamberler göndermiştir. İnsanların huzuru için görevlendirilen Peygamberler ise gönderilme amaçlarına uygun bir şekilde insanlığı tek ilaha kulluğa çağırmışlardır. Tek İlaha kulluk yapanlardan ise tek kıbleye yani kâbeye yönelmesi istenmiştir. Yüce Rabbimiz bir ayette şöyle buyurmaktadır. 

 

 

وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَإِنَّهُ لَلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ وَمَا اللّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ لِئَلاَّ يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيْكُمْ حُجَّةٌ إِلاَّ الَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنْهُمْ فَلاَ تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِي وَلأُتِمَّ نِعْمَتِي عَلَيْكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ

 

“Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Bu emir Rabbinden sana gelen gerçektir. (Biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. (Evet Resûlüm!) Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.”[1]

 

İnanlarca tek kıble olarak kabul edilen Haccın sebebi ve namazlarda kıblegâhımız olan Kâbe, yeryüzünde Allah'a ibadet için yapılan ilk binadır. Kabe, Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından inşa edilmiş ve inşa edildiği günden günümüze kadar hep kutsiyetini korumuş, özelikle İslam Dininin gelişinden sonra İnananların kıblesi durumuna gelmiştir. Kur’an-ı Kerimde Kabenin inşa ediliş ve kutsallığı hakkında söyle buyrulmaktadır.

 

وَإِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَةً لِّلنَّاسِ وَأَمْناً وَاتَّخِذُواْ مِن مَّقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلًّى وَعَهِدْنَا إِلَى إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْعَاكِفِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ () وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ اجْعَلْ هَـَذَا بَلَداً آمِناً وَارْزُقْ

 

أَهْلَهُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ آمَنَ مِنْهُم بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ قَالَ وَمَن كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُ قَلِيلاً ثُمَّ أَضْطَرُّهُ إِلَى عَذَابِ النَّارِ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ() وَإِذْ يَرْفَعُ إِبْرَاهِيمُ الْقَوَاعِدَ مِنَ الْبَيْتِ وَإِسْمَاعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّا إِنَّكَ أَنتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

 

“Hani Evi (Ka'be'yi), insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin" İbrahim ve İsmail'e de "Evimi tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik. İbrahim de demişti ki: Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki: Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası! Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah'ın temellerini yükseltiyor (şöyle diyorlardı:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin.[2]

Kabeyi ve bulunduğu yer olan Mekkeyi ziyaret edip orda Yüce Rabbimizin istediği fiilleri gerçekleştirmek amaçlı olan Hac ise, sözlükte "kastetmek, yönelmek" anlamına gelen bir kelimedir. Fıkıh terimi olarak hac, "Mekke şehrindeki Kâbe'yi ve civarındaki kutsal sayılan özel yerleri, özel vakit içinde, usulüne uygun olarak ziyaret etmek ve yapılması gereken diğer menâsiki yerine getirmek" demektir. Bunların hepsine birden hac törenleri anlamında "menâsikü'l-hac" denir. İslâmiyet'in beş esasından biri olan hac, hicretin IX. yılında farz kılınmıştır.[3]

Haccın farz olduğu hükmü, Kur'ân-ı Kerîm ve Sünnet'te bildirilmiştir. Kur'ân-ı Kerîm’de

 

وَلِلّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلاً

 

"Yoluna gücü yetenlerin evi (Kâbe) hac ve ziyaret etmeleri, insanlar üzerinde Allah'ın bir hakkıdır"[4] buyrulmaktadır. Sevgili Peygamberimiz ise, bir hadisinde

 

بُنِيَ الإسْلامُ عَلَى خَمْسٍ : شَهادَةِ أَنْ لا إله إلا اللَّه وأَنَّ مُحَمَّداً رسولُ اللَّهِ ، وإقَامِ الصَّلاةِ وإِيتَاءِ الزَّكَاةِ، وحَجِّ البيْتِ ، وصَوْمِ رَمَضَانَ

 

"İslâm dini beş esas üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak."[5] buyurmaktadır.

 

Kâbe'yi ziyaretle ilgili ibadetlerden biri de "umre"dir. Ziyaret belirli zamanda ve Arafat vakfesiyle birlikte olursa "hac"; belirli bir zamana bağlı olmayarak vakfesiz yapılırsa "umre" adını alır. Hac ve umreyi birbirinden ayırmak için hacca, "hacc-ı ekber" (büyük hac), umreye "hacc-ı asgar" da (küçük hac) denir. Umre, ihrama girerek tavaf ve sa‘y yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan çıkmaktan ibarettir. Hanefî ve Mâlikîler'e göre müslümanın ömründe bir defa umre yapması müekked sünnettir. Şâfiî ve Hanbelîler'e göre ise farzdır.

 

Hanefîler'e göre, umrenin farzları ihram ve tavaf olmak üzere ikidir. Bunlardan ihram şart, tavaf ise rükündür. Şâfiî ve Hanbelîler'e göre bu dört nüsük yani ihram, tavaf, sa‘y ve tıraş birer rükündür. Mâlikî mezhebinde ise, ilk üçü rükün, tıraş ise vâciptir. Bu nüsüklerle ilgili hükümler ve umre için ihrama girme yerleri daha önce açıklanmıştır.

 

Umre için belirli bir zaman yoktur, her zaman yapılabilir. Ramazanda yapılması mendup ve daha faziletlidir. Ancak Hanefî mezhebinde "teşrîk günleri" denilen yılda beş gün yani arefe günü sabahından bayramın 4. günü güneş batıncaya kadarki süre içinde umre yapmak, tahrîmen mekruhtur. Diğer üç mezhepte, haccetmeyen kişilerin teşrîk günleri dahil her zaman umre yapmaları, kerâhetsiz câiz görülmüştür. Haccedenler ise, kîler'e göre bayramın 4. günü güneş batıncaya kadar, Şâfiîler'e göre ise vedâ tavafı dışında haccın bütün menâsiki tamamlanmadıkça umre yapamazlar.

 

Bulunulan yere göre mîkat sınırında veya Harem bölgesi dışında usulüne göre ihrama girilir. Harem-i şerif'e gelince: "Allahım, senin rızânı kazanmak için umre tavafını yapmak istiyorum. Onu bana kolay eyle ve kabul buyur!" diye niyet edilerek umre tavafı yapılır. Tavaf namazı kıldıktan sonra, "Allahım, senin rızânı kazanmak için umrenin sa‘yini yapmak istiyorum. Bana kolaylık ver ve onu benden kabul eyle!" diye niyet edilip Safâ ile Merve arasında umrenin sa‘yi yapılır. Sa‘y tamamlandıktan sonra, uygun bir yerde saçlar dipten tıraş edilir veya kısaltılır. Böylece umre tamamlanmış ve ihramdan da çıkılmış olur.[6]

 

Umre İbadetini Sevgili Peygamberimiz dört defa gerçekleştirmiştir. Bu husus Sahih-i Buharide şöyle bildirilmiştir. Katâdeibn Diâme şöyle demiştir: Ben Enes ibn Mâlik'e:

— Peygamber (s.a.s) kaç kerre umre yaptı? diye sordum.

— Dört umre yaptı: Müşriklerin, kendisini Mekke'ye girmekten men' ettikleri altıncı hicret yılının zu'1-ka'de ayında ki Hudeybiye Um­resi; Rasûlullah'm Mekkeliler'le sulh anlaşması yapmış oldu£ yılın gelen senesi zu'1-ka'desinde yaptığı (kaza) umresi; zannedersem Hu-neyn ganimetini taksim ettiği zaman olan (hicretin sekizinci senesin­deki) Cı'râne umresidir, dedi.[7]

Bütün ibadetlerde şart olduğu gibi umre ibadetinde ilk şart Allah rızası olmalıdır. Yüce Rabbimizde bir ayette  وَأَتِمُّواْ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّهِ  “Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın.”[8] buyurmaktadır.

 Umre ibadetini gerçekleştirenler için Sevgili Peygamberimizden şu müjde bildirilmiştir.

 

  العُمْرَة إلى العُمْرِة كَفَّارةٌ لما بيْنهُما ، والحجُّ المَبرُورُ لَيس لهُ جزَاءٌ إلاَّ الجَنَّةَ

 

"Umre ibadeti, daha sonraki bir umreye kadar işlenecek günahlara kefârettir. Mebrûr haccın karşılığı ise, ancak cennettir."[9]

Günümüzde Umre İbadeti Diyanet İşleri Başkanlığımızın gerçekleştirmiş olduğu organizasyonlarla ifa edilmektedir. Mart ayında başlayan bu organizasyonlar Ramazan Umresiyle doruğa çıkmaktadır. Ramazan Umresi ise Hz. Peygamber Efendimizin müjdesine mazhar olmuş bir ibadettir. Hadis-i Şerifte şöyle buyrulmaktadır.

 

عُمرَةٌ في رمَضَانَ تَعدِلُ عَمْرَةً أَوْ حَجَّةً مَعِي

 

"Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır, yahut  da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar."[10]

Umre ibadetini kendi adımıza gerçekleştirebileceğimiz gibi yaşayıp ta Umreye güç yetiremeyen veya vefat etmiş olan anne ve babamız içinde gerçekleştirebiliriz. Konumuzla alakalı Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır. Lakît İbni Âmir  radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre  kendisi Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip: - Babam çok yaşlıdır. Ne hac, ne  umre yapabilir, ne de sefere çıkabilir. (Ne emir buyurursunuz?) dedi. Hz. Peygamber de: - "O halde babanın yerine sen haccet ve umre yap!"  buyurdu.[11]

 


İhsan SEYHAN Tüm Yazıları

ŞANS OYUNLARI HARAM MIDIR?
3827 kez okundu, 10/02/2017

HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - III
1174 kez okundu, 10/02/2017

HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - II
1232 kez okundu, 10/02/2017

HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - I
1389 kez okundu, 10/02/2017

KADİR GECESİ'NDE NASIL İBADET EDİLİR?
1772 kez okundu, 10/02/2017

ORUCUN VE RAMAZAN AYININ FAZİLETİ
2244 kez okundu, 10/02/2017

ÜÇ AYLARIN FAZİLETLERİ - I
3219 kez okundu, 10/02/2017

RİSALE NUR’DAN HASTALAR RİSALESİ
3483 kez okundu, 10/02/2017

UMRENİN FAZİLETİ
1666 kez okundu, 10/02/2017

İMAM-I ŞAFİİ HAZRETLERİ KİMDİR?
1555 kez okundu, 10/02/2017

KUTUPLARA YAKLAŞTIKÇA NAMAZ VAKİTLERİ
2711 kez okundu, 10/02/2017

MEVLİD KANDİLİ ÖNEMİ VE FAZİLETLERİ NELERDİR?
2721 kez okundu, 10/02/2017

MEVLİD KANDİLİ NEDİR?
1720 kez okundu, 10/02/2017

NAMAZ, AHLAK, HAYAT NAMAZI VE NEFS TEZKİYESİ
2646 kez okundu, 10/02/2017

ESKİ BAYRAMLAR VE YENİ BAYRAMLAR ARASINDAKİ FARKLAR
3236 kez okundu, 10/02/2017

KURBAN KESMENİN FAZİLETİ
1879 kez okundu, 10/02/2017

NEDEN HER İNSANIN İRADESİ FARKLIDIR?
2329 kez okundu, 10/02/2017

DUA EDERKEN ISRARCI OLMALI MIYIZ?
2274 kez okundu, 10/02/2017

LUT KAVMİ
2133 kez okundu, 10/02/2017

ORUÇ CENNETE GÖTÜRÜR
1824 kez okundu, 10/02/2017

RAMAZAN AYI RAHMET VE MAĞFİRET AYIDIR
1828 kez okundu, 10/02/2017

RAMAZAN AYI ORUÇ AYIDIR
1756 kez okundu, 10/02/2017

RAMAZAN AYI KUR'AN-I KERİM AYIDIR
1771 kez okundu, 10/02/2017

RAMAZAN AYI VE ÖNEMİ
1754 kez okundu, 10/02/2017

BERAT GECESİNDE NELER YAPMALI?
1847 kez okundu, 10/02/2017

ŞABAN AYI'NIN FAZİLETLERİ
1825 kez okundu, 10/02/2017

CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR
1853 kez okundu, 10/02/2017

MİRAÇ KANDİLİ NEDİR FAZİLETLERİ NELERDİR?
1888 kez okundu, 10/02/2017

ADI GÜZEL, KENDİ GÜZEL MUHAMMED
2083 kez okundu, 10/02/2017

KUTLU DOĞUM HAFTASI İLE MEVLİT KANDİLİ
2003 kez okundu, 10/02/2017

İŞTE REGAİP KANDİLİ HAKKINDA BİLGİ
2522 kez okundu, 10/02/2017

İSLAMİYET’İN DOĞUŞU VE YAYILIŞI
2280 kez okundu, 10/02/2017

İSLAMİYET'TEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİ
2118 kez okundu, 10/02/2017

ABDESTİN SÜNNETLERİ
2017 kez okundu, 10/02/2017

ABDESTİN FARZLARI
1974 kez okundu, 10/02/2017

ABDEST NASIL ALINIR
1985 kez okundu, 10/02/2017

ABDEST NEDİR
1876 kez okundu, 10/02/2017

NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR
2059 kez okundu, 10/02/2017

İSLAM DİNİNDE BASKI VE ZORLAMAK YOKTUR
2261 kez okundu, 10/02/2017

PEYGAMBER EFENDİMİZİN GÜNLÜK HAYATA AİT SÜNNETLERİ
2294 kez okundu, 10/02/2017

İSLAMDA ADAB - I
2086 kez okundu, 10/02/2017

EFENDİMİZ (S.A.V)'İN YASAKLADIĞI VE TAVSİYE ETTİĞİ İSİMLER
2015 kez okundu, 10/02/2017

HZ MUHAMMEDİN HAYATI
2275 kez okundu, 10/02/2017

HZ.LOKMAN PEYGAMBERİN HAYATI
2949 kez okundu, 10/02/2017

HZ.SÜLEYMAN PEYGAMBERİN HAYATI
2245 kez okundu, 10/02/2017

HZ.DAVUT PEYGAMBERİN HAYATI
2165 kez okundu, 10/02/2017

HZ.HARUN PEYGAMBERİN HAYATI
2411 kez okundu, 10/02/2017

HZ. MUSA PEYGAMBERİN HAYATI
2532 kez okundu, 10/02/2017

HZ. YUNUS PEYGAMBERİN HAYATI
2244 kez okundu, 10/02/2017

HZ.ŞUAYB PEYGAMBER HAYATI
2280 kez okundu, 10/02/2017

HZ.ZÜLKİFL'İN HAYATI
2422 kez okundu, 10/02/2017

HZ. EYÜP PEYGAMBERİN HAYATI
2157 kez okundu, 10/02/2017

HZ. YAKUP'UN HAYATI
2365 kez okundu, 10/02/2017

HZ.İSHAK PEYGAMBERİN HAYATI
2377 kez okundu, 10/02/2017

HZ.İŞMOİL HAYATI
3078 kez okundu, 10/02/2017

HZ. ZÜLKARNEYN HAYATI
3176 kez okundu, 10/02/2017

HZ.NUH HAYATI
2410 kez okundu, 10/02/2017

HZ.İDRİS'İN HAYATI
2677 kez okundu, 10/02/2017

HZ. SIT (S.A.)
2742 kez okundu, 10/02/2017

HZ. YUSUF PEYGAMBERİN HAYATI
3124 kez okundu, 10/02/2017

HABİL İLE KABİL'İN HAYATI
2690 kez okundu, 10/02/2017

KADİR GECESİNİN ÖNEMİ
1979 kez okundu, 10/02/2017

ORUÇ'UN FAYDALARI
2332 kez okundu, 10/02/2017

RAMAZAN AYIN FAZİLETİ
3299 kez okundu, 10/02/2017

RAMAZAN AYI GELMEDEN ÖNCE NELER YAPILIR
3107 kez okundu, 10/02/2017

İŞTE BERAT KANDİLİ ÖNEMİ VE ANLAMI
2828 kez okundu, 10/02/2017

ŞABAN AYINDA ORUÇ TUTMANIN MÜKÂFATI
3203 kez okundu, 10/02/2017

MİRAÇ KANDİLİ NEDİR?
2486 kez okundu, 10/02/2017

Hz. ÂDEM HAYATI
3849 kez okundu, 10/02/2017

RECEB AYI VE REGAİB GECESİNİN FAZİLETİ
2818 kez okundu, 10/02/2017

HZ.MUHAMMED (S.A.V)´İN HAYATI
2857 kez okundu, 10/02/2017

HZ.SALİH'İN HAYATI
2752 kez okundu, 10/02/2017

RUHUN ŞAD OLSUN BÜYÜK ÜSTAD
2700 kez okundu, 10/02/2017

Fatiha Süresini Hiç Böyle Okumuşmuydunuz
3233 kez okundu, 10/02/2017