HZ.DAVUT PEYGAMBERİN HAYATI

İhsan SEYHAN Yazar İhsan SEYHAN

06/12/2015, 2164 kez okundu


 

Kur'ân-ı Kerim'de adı geçen israiloğulları peygamberlerinden biri.

 

Yahuda kabilesinden İsa (Yasa)'nın sekizinci oğludur.

 

Hz. Musa'nın vefatından sonra, yine israiloğulları isyanın karanlığına daldılar. Azgınlık yaparak Hz. Musa'nın Allah'tan getirdiği akîdeyi terk etmeye başladılar. Cenâb-ı Allah, onların üzerlerine başka bir kabîleyi musallat etti.

 

Hz. Musa'nın vefatından sonra israiloğullarının idaresi Yusa'ya kaldı. israiloğullarını çölden çıkararak onları dedelerinin ülkesine yerleştirdi. Bu ülke, Hz. Yakub'un yaşadığı Ken'an bölgesi olup, israiloğulları için mukaddes ülke sayılır.

 

israiloğulları Hz. Musa'nın vefatından sonra Filistin çevresine yerleşmiş bulunan Amâlika Kabilesi ile karşı karşıya geldiler. israiloğulları Amâlika ile yaptıkları bir savaştan mağlup çıktılar. Kendilerini toparlayarak yeniden bu düşman ile çarpışmak istediler. Yüce Rabbimiz onların bu durumunu söylece anlatmaktadır: "israiloğullarından bir cemaat Musa'dan sonra peygamberlerine: "Bize bir hükümdar gönder ki, Allah yolunda savaşalım" dediler. Peygamber. "Size muharebe farz olunursa korkarım ki, savaşmazsınız" dedi. Onlar: "-Niçin Allah yolunda savaşmayalım? Yurdumuzdan ve evlatlarımızın yanından çıkarıldık" dediler. Onlara farz kılındığında, birazı müstesna olmak üzere, savaştan yüz çevirdiler. " (el-Bakara, 2/246)

 

"Peygamberleri onlara: Allah, Teâlâ size hükümdar olarak gönderdi dediğinde, onlar: O, bize nasıl hükümdar olur? Biz hükümdarlığa ondan daha layıkız. Onun malı da çok değildir. dediler. Peygamber. "Allah onu, sizin üzerinize namaz kıldı. Ona ilimde ve cisimde fazlalık (üstünlük) verdi. Allah, mülkü dilediğine verir. " (el-Bakara, 2/247).

 

israiloğulları tarafından kutsal kabul edilen bir sandık vardı. Kur'ân-ı Kerim'de bu sandığa "Tâbût"* adı verilmektedir. Amâlikalılarla yapılan savaş sonucunda bu sandık Câlût (Golyat)'ın eline geçmişti. israiloğulları bunun acısını duyuyorlar, fakat Tâlût'un da hükümdarlığına itiraz etmekten geri kalmıyorlardı.

 

"Peygamberleri onlara şöyle dedi: Onun hükümdarlığına alamet; size, içinde Rabbiniz tarafından sekînet ve Musa ailesi ile Harun ailesinin mirası bulunan Tâbût'u meleklerin yüklenip getirmesidir. Eğer siz iman edenlerdenseniz, bunda sizin için ibret ve mûcize vardır. " (el-Bakara, 2/248). Tâbût'un israiloğullarının eline geçmesi onları yüreklendirdi. Yeniden toparlanarak Amâlika kabilesi üzerine yürüdüler. Tâlût, israiloğullarına öğütte bulundu. Onlara şöylece seslendi: "Allahu Teâlâ sizi bir nehir ile imtihan ediyor. O nehirden içen benden değildir. Ondan eli ile ancak bir avuç içen bendendir" dedi. Onların pek azı müstesna, diğerleri içti. Tâlût ile iman edenler nehri geçtiklerinde: Bugün Câlût ve askerlerine karşı duracak takat bizde yoktur dediler. Allah'a kavuşacaklarını bilenler. Nice az bir topluluk vardır ki, Allah'ın izni ile daha çok olana galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir. ' dediler. " (el-Bakara, 2/249)

 

Amâlika ordularının başında Câlût (Golyat) bulunuyordu. Câlüt'un ordusuyla karşı karşıya gelen mümin kitle söyle dua etti: "Ya Râb, üzerimize sabır ve sebat ihsan eyle, ayaklarımızı sabit kıl ve kâfir kavme karşı bize yardım et. " (el-Bakara, 2/250)

 

Tâlût'un ordusunda Dâvûd (a.s.) bulunuyordu. Dâvûd (a.s.), Hz. Yakub'un neslinden idi. israiloğullarından olan Dâvûd, daha küçük yaşta bir delikanlı iken, hak davanın amansız düşmanı, zorba ve güçlü ordulara sahip olan Câlût ile yaptığı mücadeleyi kazanmış ve bu savaşta Câlût'u sapan taşıyla öldürmüştü. Bu olayda Allah'a tevekkül eden müminlerin zalimleri nasıl yendiği gösterilmektedir.

 

Câlût, zalim zengin ve korkunç bir hükümdardı. Onun açıkça belli olan büyük üstünlüğü vardı. Fakat Allahu Teâlâ, o zaman işlerin yalnız zahiriyle meydana gelmeyip, gerçek anlamıyla vukû bulduğunu göstermek istedi. işlerin hakikatini sadece O bilir. Her şeyin ölçüsü yalnız O'nun elindedir. Aslında insanlara güçlü görünenin zayıf, zayıf görünenin de Allah'ın yardımıyla güçlü olduğu ölçüsü Allahu Teâlâ'ya aittir. insanlar ise vazifelerini yerine getirmek, Allah'u Teâlâ' ya verdikleri ahitlerini ifa etmekle yükümlüdürler. Bundan sonra Allah'ın istediği şeyler istediği şekilde olur. insanlara, kendilerini korkutan zâlimlerin zayıf, çok zayıf olduklarını, Allah onların ölmesini istediği zaman küçücük delikanıların bile mağlûp edebileceğini göstermek için bu zalim diktatörün ölümünü, daha genç bir bir delikanlı iken Hz. Dâvûd'un eline verdi. Burada Allah'u Teâlâ'nın tahakkukunu istediği gizli başka hikmetler de vardı. Allah, Tâlût'dan sonra mülkü Hz. Dâvûd'un almasını ve onun yerine oğlu Süleyman (a.s.)'i varis kılmayı istedi. Bu sebeple Hz. Dâvûd (a.s.)'in gücü, Câlût'u öldürmesiyle gösterilmiş oluyordu.

 

"Allah'ın izniyle, onları hemen hezimete uğrattılar. Dâvûd da Câlût'u öldürdü. Allah ona mülk ve hikmet verdi. Dilemekte olduğu şeylerden de ona öğretti." (el-Bakara, 2/251).

 

Câlût'un öldürülmesiyle Amâlikalılar bozguna uğradılar, darmadağın oldular. Bu olaydan sonra halk, Hz. Dâvûd (a.s.)'a daha çok sevgi ve saygı göstermeye başladı.

 

Tâlût'un ölümünden sonra yerine Dâvûd (a.s.) geçti. Ona hem yönetim, hem peygamberlik verildi; "...Dâvûd'a dağları ve kuşları boyun eğdirdik. Onunla beraber tesbih ediyorlardı. Biz (bunları) yaparız." "Ona, sizi savaşın şiddetinden korumak için zırh yapmayı öğretmiştik. Ama siz, şükrediyor musunuz ki?" (el-Enbiya, 21/78, 80)

 

"Andolsun Dâvûd'a tarafımızdan bir üstünlük verdik. Ey dağlar, onunla beraber tespih edin ve ey kuşlar (siz de). Ve ona demiri yumuşattık.", "Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü yap ve (hepiniz) iyi isler yapın. Çünkü ben, yaptıklarınızı görmekteyim. diye vahyettik." (Sebe, 34/10-11). Hz. Dâvûd (a.s.) hakkında Kur'ân-ı Kerim'den gelen rivâyetler; Dâvûd'un çok güzel bir sesi olduğunu, kendisine verilen Zebur'u okumaya baslayınca, dağların ve kuşların onu dinlemek üzere etrafında toplandıklarını bildirmektedir. Zebur dört büyük semâvî kitaptan birisi olup, yüzelli sûreden ibarettir. Bu kitap, ser'î hükümleri taşımadığı için Hz. Dâvûd, Hz. Musa'nın şerîati ile hükmetmiştir.

 

Yahudi kaynaklarında Hz. Dâvûd'un, Mizmar denen bir musiki âleti çaldığı kayıtlıdır. Kur'ân'da da: "(Her taraftan) gelen kuşlar da ona icabet ederler, hepsi onun nağmesine katılırlardı ", "Onun mülkünü kuvvetlendirmiştik. Kendisine hikmet ve açık konuşma, güzel konuşma vermiştik. " (Sad, 38/19-20) buyuran Allah, aynı sûrenin 21. âyetinde, Hz. Dâvûd (a.s.) zamanında olan bir hâdiseyi de, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e söyle haber vermiştir: "Dâvûd'un yanına gelmişlerdi de, onlardan korkmuştu. Korkma dediler, Biz, iki davacıyız. Birimiz ötekinin hakkına saldırdı. simdi sen aramızda hak ile hükmet. Zulmetme. Bizi yolun ortasına (adalete) götür. " (Sad, 38/22)

 

Kur'ân'da anlatıldığına göre bunlar iki kardeştiler. Birisinin doksandokuz koyunu, ötekinin bir tek koyunu vardı. Böyle iken doksandokuz koyunu olan öteki kardeşinin tek koyununu ister, aralarında tartışma çıkar. Tek koyunu olanı bu tartışmayı kaybeder. Hz. Dâvûd (a.s.)'a müracaat ederler. O, davacı olanlardan birini dinler, ötekini dinlemeden hükmünü verir. Bunu da Allah'u Teâlâ'nın kendisini imtihanı sanır. Ancak bu yaptığı hareket sebebiyle Allah'dan mağfiret dileyip secdeye kapanır, tövbe eder. Allah, onu affettiğini bildirir ve ona su vahyi indirir: "Ey Dâvud, biz seni yeryüzünde (senden öncekilerin yerine) hükümdar yaptık. insanlar arasında adaletle hükmet, keyfine uyma. Sonra seni Allah yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlara, Allahın hesap gününü unuttuklarından dolayı çetin bir azap vardır. " (Sad, 38/26)

 

israiloğulları, Hz. Dâvûd zamanında en parlak dönemlerini yaşamışlardır. Dâvûd (a.s.) Kudüs'ü fethetmiş, kendisine başkent yapmıştı.

 

Hz. Dâvûd, hem hükümdar, hem peygamberdi. Bir nimet olarak bu iki özellik ona verilmişti. O, israiloğullarını kırk yıl yönetti ve Rabbine kavuştu. Hz. Dâvud (a.s.)'in yerine oğlu Hz. Süleyman (a.s.) geçti ve ona da peygamberlik geldi. Hz. Dâvûd, bir gün oruç tutar, bir gün yerdi.

 

Abdullah b. Amr'dan rivâyetle, Abdullah, her gün gündüzleri oruç tutar, geceleri de (nâfile) namaz kılardı. Onun bu durumu Rasûlullah'a bildirildiğinde Hz. Peygamber onu çagırdı ve şöyle buyurdu: "Bir gün oruç tut, bir gün iftar et. iste bu Dâvûd (a.s.)'in orucudur."

 

Bir başka rivayette ise, Rasûlullah (s.a.s.) söyle buyurmuştur: "Allah'u Teâlâ ya en sevimli oruç, Dâvûd (a.s.)'in orucudur. O, bir gün oruç tutar, bir gün iftar ederdi. Allah'a en sevimli namaz da Dâvûd namazı idi. O, her gecenin yarısında uyur. Üçte birinde (nafile) namaz kılardı. Altıda birinde de yine uyurdu." (Müslim, Siyam, 183; Nesâî, Siyam, 69).


İhsan SEYHAN Tüm Yazıları

ŞANS OYUNLARI HARAM MIDIR?
3827 kez okundu, 06/12/2015

HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - III
1174 kez okundu, 06/12/2015

HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - II
1232 kez okundu, 06/12/2015

HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - I
1389 kez okundu, 06/12/2015

KADİR GECESİ'NDE NASIL İBADET EDİLİR?
1771 kez okundu, 06/12/2015

ORUCUN VE RAMAZAN AYININ FAZİLETİ
2243 kez okundu, 06/12/2015

ÜÇ AYLARIN FAZİLETLERİ - I
3219 kez okundu, 06/12/2015

RİSALE NUR’DAN HASTALAR RİSALESİ
3483 kez okundu, 06/12/2015

UMRENİN FAZİLETİ
1665 kez okundu, 06/12/2015

İMAM-I ŞAFİİ HAZRETLERİ KİMDİR?
1555 kez okundu, 06/12/2015

KUTUPLARA YAKLAŞTIKÇA NAMAZ VAKİTLERİ
2710 kez okundu, 06/12/2015

MEVLİD KANDİLİ ÖNEMİ VE FAZİLETLERİ NELERDİR?
2720 kez okundu, 06/12/2015

MEVLİD KANDİLİ NEDİR?
1720 kez okundu, 06/12/2015

NAMAZ, AHLAK, HAYAT NAMAZI VE NEFS TEZKİYESİ
2646 kez okundu, 06/12/2015

ESKİ BAYRAMLAR VE YENİ BAYRAMLAR ARASINDAKİ FARKLAR
3236 kez okundu, 06/12/2015

KURBAN KESMENİN FAZİLETİ
1879 kez okundu, 06/12/2015

NEDEN HER İNSANIN İRADESİ FARKLIDIR?
2329 kez okundu, 06/12/2015

DUA EDERKEN ISRARCI OLMALI MIYIZ?
2273 kez okundu, 06/12/2015

LUT KAVMİ
2133 kez okundu, 06/12/2015

ORUÇ CENNETE GÖTÜRÜR
1824 kez okundu, 06/12/2015

RAMAZAN AYI RAHMET VE MAĞFİRET AYIDIR
1828 kez okundu, 06/12/2015

RAMAZAN AYI ORUÇ AYIDIR
1756 kez okundu, 06/12/2015

RAMAZAN AYI KUR'AN-I KERİM AYIDIR
1771 kez okundu, 06/12/2015

RAMAZAN AYI VE ÖNEMİ
1754 kez okundu, 06/12/2015

BERAT GECESİNDE NELER YAPMALI?
1846 kez okundu, 06/12/2015

ŞABAN AYI'NIN FAZİLETLERİ
1825 kez okundu, 06/12/2015

CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR
1852 kez okundu, 06/12/2015

MİRAÇ KANDİLİ NEDİR FAZİLETLERİ NELERDİR?
1888 kez okundu, 06/12/2015

ADI GÜZEL, KENDİ GÜZEL MUHAMMED
2083 kez okundu, 06/12/2015

KUTLU DOĞUM HAFTASI İLE MEVLİT KANDİLİ
2003 kez okundu, 06/12/2015

İŞTE REGAİP KANDİLİ HAKKINDA BİLGİ
2522 kez okundu, 06/12/2015

İSLAMİYET’İN DOĞUŞU VE YAYILIŞI
2280 kez okundu, 06/12/2015

İSLAMİYET'TEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİ
2118 kez okundu, 06/12/2015

ABDESTİN SÜNNETLERİ
2017 kez okundu, 06/12/2015

ABDESTİN FARZLARI
1974 kez okundu, 06/12/2015

ABDEST NASIL ALINIR
1985 kez okundu, 06/12/2015

ABDEST NEDİR
1876 kez okundu, 06/12/2015

NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR
2059 kez okundu, 06/12/2015

İSLAM DİNİNDE BASKI VE ZORLAMAK YOKTUR
2261 kez okundu, 06/12/2015

PEYGAMBER EFENDİMİZİN GÜNLÜK HAYATA AİT SÜNNETLERİ
2293 kez okundu, 06/12/2015

İSLAMDA ADAB - I
2085 kez okundu, 06/12/2015

EFENDİMİZ (S.A.V)'İN YASAKLADIĞI VE TAVSİYE ETTİĞİ İSİMLER
2014 kez okundu, 06/12/2015

HZ MUHAMMEDİN HAYATI
2275 kez okundu, 06/12/2015

HZ.LOKMAN PEYGAMBERİN HAYATI
2949 kez okundu, 06/12/2015

HZ.SÜLEYMAN PEYGAMBERİN HAYATI
2245 kez okundu, 06/12/2015

HZ.DAVUT PEYGAMBERİN HAYATI
2165 kez okundu, 06/12/2015

HZ.HARUN PEYGAMBERİN HAYATI
2411 kez okundu, 06/12/2015

HZ. MUSA PEYGAMBERİN HAYATI
2532 kez okundu, 06/12/2015

HZ. YUNUS PEYGAMBERİN HAYATI
2244 kez okundu, 06/12/2015

HZ.ŞUAYB PEYGAMBER HAYATI
2279 kez okundu, 06/12/2015

HZ.ZÜLKİFL'İN HAYATI
2422 kez okundu, 06/12/2015

HZ. EYÜP PEYGAMBERİN HAYATI
2157 kez okundu, 06/12/2015

HZ. YAKUP'UN HAYATI
2365 kez okundu, 06/12/2015

HZ.İSHAK PEYGAMBERİN HAYATI
2377 kez okundu, 06/12/2015

HZ.İŞMOİL HAYATI
3076 kez okundu, 06/12/2015

HZ. ZÜLKARNEYN HAYATI
3175 kez okundu, 06/12/2015

HZ.NUH HAYATI
2410 kez okundu, 06/12/2015

HZ.İDRİS'İN HAYATI
2677 kez okundu, 06/12/2015

HZ. SIT (S.A.)
2741 kez okundu, 06/12/2015

HZ. YUSUF PEYGAMBERİN HAYATI
3124 kez okundu, 06/12/2015

HABİL İLE KABİL'İN HAYATI
2690 kez okundu, 06/12/2015

KADİR GECESİNİN ÖNEMİ
1979 kez okundu, 06/12/2015

ORUÇ'UN FAYDALARI
2332 kez okundu, 06/12/2015

RAMAZAN AYIN FAZİLETİ
3299 kez okundu, 06/12/2015

RAMAZAN AYI GELMEDEN ÖNCE NELER YAPILIR
3106 kez okundu, 06/12/2015

İŞTE BERAT KANDİLİ ÖNEMİ VE ANLAMI
2828 kez okundu, 06/12/2015

ŞABAN AYINDA ORUÇ TUTMANIN MÜKÂFATI
3203 kez okundu, 06/12/2015

MİRAÇ KANDİLİ NEDİR?
2486 kez okundu, 06/12/2015

Hz. ÂDEM HAYATI
3849 kez okundu, 06/12/2015

RECEB AYI VE REGAİB GECESİNİN FAZİLETİ
2818 kez okundu, 06/12/2015

HZ.MUHAMMED (S.A.V)´İN HAYATI
2856 kez okundu, 06/12/2015

HZ.SALİH'İN HAYATI
2752 kez okundu, 06/12/2015

RUHUN ŞAD OLSUN BÜYÜK ÜSTAD
2699 kez okundu, 06/12/2015

Fatiha Süresini Hiç Böyle Okumuşmuydunuz
3233 kez okundu, 06/12/2015