Yazar İhsan SEYHAN
09/07/2016, 2133 kez okundu
Lut kavmi, özellikle lutîlikle, erkek erkeğe tatmin yolunu seçmekle meşhur olmuştur. Hz. Lut’un bütün ikazlarına rağmen bu işten vazgeçmemişlerdir. Konunun özetini Kur’an’dan takip edelim:
“Elçilerimiz, yakışıklı birer delikanlı suretinde Lut’un yanına gelince, onların melek olduğunu henüz bilmeyen Lut, kadınları bırakıp erkeklere yönelen sapık hemşerilerinin bu gençleri taciz edeceğinden korkarak, onlardan dolayı üzüntü ve endişeye kapıldı. Misafirlerini koruyacak gücü olmadığını görerek onlar yüzünden içi daraldı ve kendi kendine, “Bugün çok çetin bir gün olacak!” dedi.
Bu arada, şehre gelen yabancıların Lut’un evinde misafir olduğunu haber alan kavmi, sapık arzularının kamçılamasıyla, âdeta kudurmuş bir hâlde koşarak Lut’un kapısına dayandılar. Zaten öteden beri böyle çirkinlikler yapmayı âdet hâline getirmişlerdi.
Lut, “Ey kavmim!” dedi, “İşte kızlarım; onlarla evlenip meşru ve doğal yollarla arzularınızı tatmin etmeniz, sizin için erkeklere yönelmekten çok daha temizdir. Öyleyse, Allah’tan korkun da misafirlerime tacizde bulunarak beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu sizin?”
Buna karşılık onlar, “Sen de gayet iyi bilirsin ki, bizim senin kızlarında gözümüz yok. Çünkü kadınlarla ilgilenmiyoruz biz. Sen aslında bizim ne istediğimizi pekâlâ bilirsin!”dediler.
Bu azgın topluluk karşısında tamamen çaresiz kalan Lut, “Ah, keşke size karşı koyabilecek gücüm olsaydı yahut şerrinizden korunabileceğim sağlam bir kaleye sığınabilseydim!”dedi. Şehre sonradan yerleşen bir yabancı olduğu için, kendisini savunacak kabile desteğinden yoksundu. İşte, Lut Peygamber’in üzüntüsü doruk noktasına ulaşmıştı ki:
Sonunda melekler gerçek kimliklerini ortaya koyarak, “Ey Lut!” dediler, “Bizler Rabb’inin elçileriyiz. Artık korkmana, üzülmene gerek yok! Çünkü onlar senin kılına bile dokunamazlar! Zaten kısa bir zaman sonra hepsi helâk edilecektir! Bunun için, gecenin bir vaktinde ailenle birlikte şehri terk etmek üzere yola çık. İçinizden hiç kimse kâfirlerle birlikte olma özlemiyle geriye dönüp bakmasın! Ancak karın hariç; çünkü o, zalimlerin yanında kalmayı tercih edecek. Bu yüzden de, onların başına gelecek olan azap, onun da başına gelecek. Onların helâk edilme zamanı sabah vaktidir; sabah vakti de yakındır, değil mi?”
Ve nihayet Sodom şehri için helâk emrimiz gelince, Lut’u ve ailesini oradan çıkardık, sonra korkunç bir sarsıntıyla oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine, ateşte pişip sertleşmiş kızgın taşları sağanak sağanak yağdırdık.
O taşlar, öyle tesadüfen yağmadı onların başına. Aksine her bir taş, Rabb’inin katında işaretlenmiş ve zalimleri cezalandırmak için özellikle gönderilmişti. Ve siz ey insanlar! Kendinizi benzer bir felâketten uzak sanmayın! Zira bu tür cezalar, zalimlerden hiç de uzak değildir. Allah zaman zaman belâ ve musibetler göndererek insanları uyaracaktır. (Hud, 11/77-83; Kısa tefsirli Kur’an meali).
Bu ümmetin kavimlerinin bütün bütün helak olmaması, Hz. Muhammed (a.s.m)’in yaptığı ve kabul olmuş duasının bir sonucudur. Bununla beraber, âhir zamandaki artan kötülüğe paralel olarak Allah’ın gazabını gösteren felaketler de çok artmıştır. Bugün, depremler, seller, tufanlar, tusunamiler, hortumlar, kasırgaların helak ettiği insan sayısı, eski kavimlerin kat kat üstündedir. Fakat, eski kavimlerde olduğu gibi, bugün de bu musibetleri tesadüflere vererek, normal birer doğa olayı diyerek işin içinden çıktığını zannedenler var. “Deprem Allah’ın bir uyarısıdır” diyenler ceza görmüşse, bunun altında yatan sebep, olan felaketi, suç-ceza ilişkisinden uzaklaştırıp tesadüflere havale etme gayretlerinin varlığıdır.
Lut kavmi, özellikle lutîlikle, erkek erkeğe tatmin yolunu seçmekle meşhur olmuştur. Hz. Lut’un bütün ikazlarına rağmen bu işten vazgeçmemişlerdir. Konunun özetini Kur’an’dan takip edelim:
“Elçilerimiz, yakışıklı birer delikanlı suretinde Lut’un yanına gelince, onların melek olduğunu henüz bilmeyen Lut, kadınları bırakıp erkeklere yönelen sapık hemşerilerinin bu gençleri taciz edeceğinden korkarak, onlardan dolayı üzüntü ve endişeye kapıldı. Misafirlerini koruyacak gücü olmadığını görerek onlar yüzünden içi daraldı ve kendi kendine, “Bugün çok çetin bir gün olacak!” dedi.
Bu arada, şehre gelen yabancıların Lut’un evinde misafir olduğunu haber alan kavmi, sapık arzularının kamçılamasıyla, âdeta kudurmuş bir hâlde koşarak Lut’un kapısına dayandılar. Zaten öteden beri böyle çirkinlikler yapmayı âdet hâline getirmişlerdi.
Lut, “Ey kavmim!” dedi, “İşte kızlarım; onlarla evlenip meşru ve doğal yollarla arzularınızı tatmin etmeniz, sizin için erkeklere yönelmekten çok daha temizdir. Öyleyse, Allah’tan korkun da misafirlerime tacizde bulunarak beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu sizin?”
Buna karşılık onlar, “Sen de gayet iyi bilirsin ki, bizim senin kızlarında gözümüz yok. Çünkü kadınlarla ilgilenmiyoruz biz. Sen aslında bizim ne istediğimizi pekâlâ bilirsin!”dediler.
Bu azgın topluluk karşısında tamamen çaresiz kalan Lut, “Ah, keşke size karşı koyabilecek gücüm olsaydı yahut şerrinizden korunabileceğim sağlam bir kaleye sığınabilseydim!”dedi. Şehre sonradan yerleşen bir yabancı olduğu için, kendisini savunacak kabile desteğinden yoksundu. İşte, Lut Peygamber’in üzüntüsü doruk noktasına ulaşmıştı ki:
Sonunda melekler gerçek kimliklerini ortaya koyarak, “Ey Lut!” dediler, “Bizler Rabb’inin elçileriyiz. Artık korkmana, üzülmene gerek yok! Çünkü onlar senin kılına bile dokunamazlar! Zaten kısa bir zaman sonra hepsi helâk edilecektir! Bunun için, gecenin bir vaktinde ailenle birlikte şehri terk etmek üzere yola çık. İçinizden hiç kimse kâfirlerle birlikte olma özlemiyle geriye dönüp bakmasın! Ancak karın hariç; çünkü o, zalimlerin yanında kalmayı tercih edecek. Bu yüzden de, onların başına gelecek olan azap, onun da başına gelecek. Onların helâk edilme zamanı sabah vaktidir; sabah vakti de yakındır, değil mi?”
Ve nihayet Sodom şehri için helâk emrimiz gelince, Lut’u ve ailesini oradan çıkardık, sonra korkunç bir sarsıntıyla oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine, ateşte pişip sertleşmiş kızgın taşları sağanak sağanak yağdırdık.
O taşlar, öyle tesadüfen yağmadı onların başına. Aksine her bir taş, Rabb’inin katında işaretlenmiş ve zalimleri cezalandırmak için özellikle gönderilmişti. Ve siz ey insanlar! Kendinizi benzer bir felâketten uzak sanmayın! Zira bu tür cezalar, zalimlerden hiç de uzak değildir. Allah zaman zaman belâ ve musibetler göndererek insanları uyaracaktır. (Hud, 11/77-83; Kısa tefsirli Kur’an meali).
Bu ümmetin kavimlerinin bütün bütün helak olmaması, Hz. Muhammed (a.s.m)’in yaptığı ve kabul olmuş duasının bir sonucudur. Bununla beraber, âhir zamandaki artan kötülüğe paralel olarak Allah’ın gazabını gösteren felaketler de çok artmıştır. Bugün, depremler, seller, tufanlar, tusunamiler, hortumlar, kasırgaların helak ettiği insan sayısı, eski kavimlerin kat kat üstündedir. Fakat, eski kavimlerde olduğu gibi, bugün de bu musibetleri tesadüflere vererek, normal birer doğa olayı diyerek işin içinden çıktığını zannedenler var. “Deprem Allah’ın bir uyarısıdır” diyenler ceza görmüşse, bunun altında yatan sebep, olan felaketi, suç-ceza ilişkisinden uzaklaştırıp tesadüflere havale etme gayretlerinin varlığıdır.
ŞANS OYUNLARI HARAM MIDIR?
3827 kez okundu, 09/07/2016
HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - III
1174 kez okundu, 09/07/2016
HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - II
1232 kez okundu, 09/07/2016
HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - I
1389 kez okundu, 09/07/2016
KADİR GECESİ'NDE NASIL İBADET EDİLİR?
1772 kez okundu, 09/07/2016
ORUCUN VE RAMAZAN AYININ FAZİLETİ
2244 kez okundu, 09/07/2016
ÜÇ AYLARIN FAZİLETLERİ - I
3220 kez okundu, 09/07/2016
RİSALE NUR’DAN HASTALAR RİSALESİ
3484 kez okundu, 09/07/2016
UMRENİN FAZİLETİ
1666 kez okundu, 09/07/2016
İMAM-I ŞAFİİ HAZRETLERİ KİMDİR?
1555 kez okundu, 09/07/2016
KUTUPLARA YAKLAŞTIKÇA NAMAZ VAKİTLERİ
2711 kez okundu, 09/07/2016
MEVLİD KANDİLİ ÖNEMİ VE FAZİLETLERİ NELERDİR?
2721 kez okundu, 09/07/2016
MEVLİD KANDİLİ NEDİR?
1720 kez okundu, 09/07/2016
NAMAZ, AHLAK, HAYAT NAMAZI VE NEFS TEZKİYESİ
2646 kez okundu, 09/07/2016
ESKİ BAYRAMLAR VE YENİ BAYRAMLAR ARASINDAKİ FARKLAR
3236 kez okundu, 09/07/2016
KURBAN KESMENİN FAZİLETİ
1879 kez okundu, 09/07/2016
NEDEN HER İNSANIN İRADESİ FARKLIDIR?
2329 kez okundu, 09/07/2016
DUA EDERKEN ISRARCI OLMALI MIYIZ?
2274 kez okundu, 09/07/2016
LUT KAVMİ
2134 kez okundu, 09/07/2016
ORUÇ CENNETE GÖTÜRÜR
1825 kez okundu, 09/07/2016
RAMAZAN AYI RAHMET VE MAĞFİRET AYIDIR
1828 kez okundu, 09/07/2016
RAMAZAN AYI ORUÇ AYIDIR
1756 kez okundu, 09/07/2016
RAMAZAN AYI KUR'AN-I KERİM AYIDIR
1771 kez okundu, 09/07/2016
RAMAZAN AYI VE ÖNEMİ
1754 kez okundu, 09/07/2016
BERAT GECESİNDE NELER YAPMALI?
1847 kez okundu, 09/07/2016
ŞABAN AYI'NIN FAZİLETLERİ
1825 kez okundu, 09/07/2016
CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR
1853 kez okundu, 09/07/2016
MİRAÇ KANDİLİ NEDİR FAZİLETLERİ NELERDİR?
1888 kez okundu, 09/07/2016
ADI GÜZEL, KENDİ GÜZEL MUHAMMED
2083 kez okundu, 09/07/2016
KUTLU DOĞUM HAFTASI İLE MEVLİT KANDİLİ
2003 kez okundu, 09/07/2016
İŞTE REGAİP KANDİLİ HAKKINDA BİLGİ
2522 kez okundu, 09/07/2016
İSLAMİYET’İN DOĞUŞU VE YAYILIŞI
2280 kez okundu, 09/07/2016
İSLAMİYET'TEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİ
2118 kez okundu, 09/07/2016
ABDESTİN SÜNNETLERİ
2017 kez okundu, 09/07/2016
ABDESTİN FARZLARI
1974 kez okundu, 09/07/2016
ABDEST NASIL ALINIR
1985 kez okundu, 09/07/2016
ABDEST NEDİR
1876 kez okundu, 09/07/2016
NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR
2059 kez okundu, 09/07/2016
İSLAM DİNİNDE BASKI VE ZORLAMAK YOKTUR
2261 kez okundu, 09/07/2016
PEYGAMBER EFENDİMİZİN GÜNLÜK HAYATA AİT SÜNNETLERİ
2294 kez okundu, 09/07/2016
İSLAMDA ADAB - I
2086 kez okundu, 09/07/2016
EFENDİMİZ (S.A.V)'İN YASAKLADIĞI VE TAVSİYE ETTİĞİ İSİMLER
2015 kez okundu, 09/07/2016
HZ MUHAMMEDİN HAYATI
2275 kez okundu, 09/07/2016
HZ.LOKMAN PEYGAMBERİN HAYATI
2949 kez okundu, 09/07/2016
HZ.SÜLEYMAN PEYGAMBERİN HAYATI
2245 kez okundu, 09/07/2016
HZ.DAVUT PEYGAMBERİN HAYATI
2165 kez okundu, 09/07/2016
HZ.HARUN PEYGAMBERİN HAYATI
2411 kez okundu, 09/07/2016
HZ. MUSA PEYGAMBERİN HAYATI
2532 kez okundu, 09/07/2016
HZ. YUNUS PEYGAMBERİN HAYATI
2244 kez okundu, 09/07/2016
HZ.ŞUAYB PEYGAMBER HAYATI
2280 kez okundu, 09/07/2016
HZ.ZÜLKİFL'İN HAYATI
2422 kez okundu, 09/07/2016
HZ. EYÜP PEYGAMBERİN HAYATI
2157 kez okundu, 09/07/2016
HZ. YAKUP'UN HAYATI
2365 kez okundu, 09/07/2016
HZ.İSHAK PEYGAMBERİN HAYATI
2377 kez okundu, 09/07/2016
HZ.İŞMOİL HAYATI
3078 kez okundu, 09/07/2016
HZ. ZÜLKARNEYN HAYATI
3176 kez okundu, 09/07/2016
HZ.NUH HAYATI
2410 kez okundu, 09/07/2016
HZ.İDRİS'İN HAYATI
2677 kez okundu, 09/07/2016
HZ. SIT (S.A.)
2742 kez okundu, 09/07/2016
HZ. YUSUF PEYGAMBERİN HAYATI
3124 kez okundu, 09/07/2016
HABİL İLE KABİL'İN HAYATI
2690 kez okundu, 09/07/2016
KADİR GECESİNİN ÖNEMİ
1979 kez okundu, 09/07/2016
ORUÇ'UN FAYDALARI
2332 kez okundu, 09/07/2016
RAMAZAN AYIN FAZİLETİ
3299 kez okundu, 09/07/2016
RAMAZAN AYI GELMEDEN ÖNCE NELER YAPILIR
3107 kez okundu, 09/07/2016
İŞTE BERAT KANDİLİ ÖNEMİ VE ANLAMI
2828 kez okundu, 09/07/2016
ŞABAN AYINDA ORUÇ TUTMANIN MÜKÂFATI
3203 kez okundu, 09/07/2016
MİRAÇ KANDİLİ NEDİR?
2486 kez okundu, 09/07/2016
Hz. ÂDEM HAYATI
3849 kez okundu, 09/07/2016
RECEB AYI VE REGAİB GECESİNİN FAZİLETİ
2818 kez okundu, 09/07/2016
HZ.MUHAMMED (S.A.V)´İN HAYATI
2857 kez okundu, 09/07/2016
HZ.SALİH'İN HAYATI
2752 kez okundu, 09/07/2016
RUHUN ŞAD OLSUN BÜYÜK ÜSTAD
2700 kez okundu, 09/07/2016
Fatiha Süresini Hiç Böyle Okumuşmuydunuz
3233 kez okundu, 09/07/2016