Yazar Zekeriya KAYA
04/04/2015, 4349 kez okundu
Ey Allah’ım ! Vedud isminle bu sevgiyi sen koydun kalbime.
Sevdirmeseydin sevebilir miydim? Sana Vedud isminle seslenmek istiyorum.
Bir cilvesiyle bütün aşıkları kendinden geçiren Ey Vedud! Kays’ı Mecnun’a çeviren Leyla değildi. Ferhat’a dağı deldiren Şirin değildi. Züleyha’ya güzelliğini ve tacını kaybettiren Hz. Yusuf değildi. Hz. Muhammed’i (S.A.V) miraca çıkaran Burak değildi. Senin kalplere yerleştirdiğin aşk ve sevda bütün kullarını kendinden geçirdi. Kimisi Mecnun olup çöllere düştü, kimisi eline kazmayı alıp dağları deldi. Kimisi mahşeri beklemeden Burak’a binip sana geldi. Karşına çıktı. Seni en iyi tanıyan; “Seni hakkıyla tanıyamadık.“ İfadesini kullandı. Bu ifade mümin kullarının kalbinde heyecan uyandırırken gözlerinden göz yaşı şeklinde yağmurun toprağa gelişi gibi usul usul, sessiz bir şekilde yanaklarından süzüldü. Ve akla şöyle bir soru geldi Ey Vedud! Ya seni hakkıyla tanısaydık! Acaba Mecnun ne yapardı? Ferhat nasıl hareket ederdi? Peygamberimiz senin yanına gelmek için Burak’a biner miydi? Cennet ve Cehenneme ihtiyaç kalır mıydı? Yunus Emre; ”Cennet Cennet dedikleri, üç beş köşkle bir kaç huri, isteyene sen ver onu, bana seni gerek seni...” İfadelerinin yerine hangi ifadeleri kullanırdı?
Ey Vedud! Senin bir cilvenle yıldızlar ,gezegenler ,hücreler ,zerreler ... Kainatta hareket eden her şey Sema’a kalkan Mevlevi gibi kendinden geçmiş bir halde durmadan hareket eder. Milyonlarca yıldır semavat sahifesindeki yıldızlar, güneşler, gezegenler senden aldıkları; ”dön!” emrinin neşesiyle aynı yörüngede, aynı hızla hiç durmadan gezerler ve dönerler.
Rüzgarların, fırtınaların, kasırgaların, tayfunların çıkardığı “Hu! Hu!” sesi aşıkın maşuka seslenme nidasıdır. Zaman zaman yıkıcı etkileri sevgiliye seslenirken sesi iyi ayarlayamamaları ve sevgilinin nazındandır. Yağmurun şıpıltıları sevgiliye “Hışt! Hışt!” Diye seslenmekten başka bir şey değildir. Gök gürültüsü ve şimşeklerin naraları, sevgiliye; “Seni seviyorum ve aşkımı bütün kainata haykırarak ilan ediyorum! Duymayan ve bilmeyen hiç kimse kalmasın!” Demektir.
Ey Vedud! Senden aldığı bir cilveyle anne hem dünyasını hem de ahiretini evladı için feda eder. Şehit ölüme gülerek gider. Sana kavuşmanın heyecanıyla ölümü bile korkutur. Azraili telaşa düşürür. Seni o kadar çok sever ki sen ona ölümün tadını değil; sevdanın, aşkın tadını tattırır, ona öldüğünü bile hissettirmez, adeta ölümsüzlük kevserini içirirsin.
Ey Vedud! Sen bizi ne hale getirdin. Kalbimizin bir tarafı sana olan sevdayla, aşkla, heyecanla çarparken; kalbimizin diğer tarafı senden uzak, gurbette senin tecellilerinle avunurken yine senin hasretinin hüznüyle adeta tekliyor.
Ey Vedud! Belki senin için Mecnun olup çöllere düşemedik, Ferhat olup dağları delemedik, Yunus olup artık Cenneti de istemiyoruz sadece seni, tek seni istiyoruz diyemedik. Senin nurunu hakkıyla kalbimizde yerleştirip kendimizden geçemedik. Güneşe bağrını açan okyanuslar gibi buharlaşıp gökyüzüne doğru yükselip sana doğru gelirken bir soğuk hava kütlesine rast gelip; ”Sana gelmek istedim ama gelemedim. Madem gelemedim yağmura muhtaç varlıklara rahmete bürünüp, tekrar senin esmanla görünüp kullarına aşkla ineceğim. ”Diyemedik. Ama seni sevdik. Her namaza duruşum, aşıkın maşukun huzuruna çıkmasıdır. Her Fatiha okuyuşum, habibin mahbuba okuduğu bir kasidedir, bir gazeldir, bir aşk-namedir. Ey Vedud! Madem sen her şeye bedelsin. Madem sen her şeye yetersin. Madem sadece sen varsın ve sen varken Cennete bile gerek yoksa ...
O halde beni senin rızan, senin sevdan dışında gereksiz işlerle uğraştırma! Sadece sana hizmet eden bir köle, sadece seni seven bir habib ve sadece sana tapan, sana ibadet eden bir Abdullah eyle!
Ey Vedud! Sana aşık olduktan sonra hakiki Leyla’yı arayan Mecnun, sırtını Hz. Yusuf’a dönen Züleyha, Cenneti istemeyen sadece seni isteyen bir Yunus eyle!
Ey Vedud! Beni seven Muhammed’imi (SAV) sevsin ve ona itaat etsin buyuruyorsun. Ona habibim diyorsun. Ona Habibullah diyorsun. Ne olur bizi de senin muhabbetini celbeden birer Muhammed-i Ruh, birer Muhammed ve muhabbet nefesli yar eyle! Sevda yükünü omuzunda taşıyan, bir elime güneşi diğer elime ayı verseniz ben yine de bu sevdadan vazgeçmem diyen; sana olan aşkı, sana olan sevdayı en büyük dava edinen KEREMLER, FERHATLAR, YUNUSLAR, MEVLANALAR, LEYLALAR, ZÜLEYHALAR, ELİFLER vs. Eyle!
ZAMANSIZ
1343 kez okundu, 04/04/2015
GEL..
1344 kez okundu, 04/04/2015
İKİ KÖYLÜ İKİ BAHÇE
1089 kez okundu, 04/04/2015
BÎZ SENÎN KARDEŞLERÎNÎZ YA RESULULLAH!
1515 kez okundu, 04/04/2015
SESSÎZ ÇIĞLIK;HALEPÇE
1751 kez okundu, 04/04/2015
HAKİKÎ EVİMİZ
1427 kez okundu, 04/04/2015
SENDE BÎNYIL YAŞAMAK ÎSTERDÎM
1684 kez okundu, 04/04/2015
GALÎBA ÂHÎR ZAMAN
1437 kez okundu, 04/04/2015
HAYAT KALEMÎ AŞK MÜREKKEBÎNDEN BESLENÎR
1500 kez okundu, 04/04/2015
DUYGULARIMIZI EMEN VAMPÎRLER 2
1445 kez okundu, 04/04/2015
DUYGULARIMIZI EMEN VAMPİRLER-1
1411 kez okundu, 04/04/2015
EĞİTİM ve YEMEK
1332 kez okundu, 04/04/2015
MUALLİM-İ EKBER ALLAH'TIR.
1243 kez okundu, 04/04/2015
KURBANI KURBUNA VESİLE ETMEK...
1858 kez okundu, 04/04/2015
KUR’AN’I GÜZEL OKUMAK VE DOĞRU YAŞAMAK!..
8767 kez okundu, 04/04/2015
ÇİLEKEŞ DOST
3092 kez okundu, 04/04/2015
HAZRET-İ İNSAN
4714 kez okundu, 04/04/2015
BAŞIMIZDAKİ KEFEN VE ÜSTÜMÜZDEKİ TOPRAK...
3233 kez okundu, 04/04/2015
KİBİR AZABI
3144 kez okundu, 04/04/2015
BEDİÜZZAMAN VE EĞİTİM
3896 kez okundu, 04/04/2015
İKİ DÜNYALI OLMAK!...
3418 kez okundu, 04/04/2015
BENİM ADIM AŞK !...
2989 kez okundu, 04/04/2015
ŞİFRELERİ KARIŞTIRDIK!...
3466 kez okundu, 04/04/2015
SENİ SEVMEK !...
3274 kez okundu, 04/04/2015
NAMAZ VE RABBİMİZ
3318 kez okundu, 04/04/2015
SAMİMİYET NEDİR?
3746 kez okundu, 04/04/2015
RABBE YÖNELİŞ
3792 kez okundu, 04/04/2015
EY AŞK ! SEN KİMSİN?
3893 kez okundu, 04/04/2015
KALBİMİZE OPERASYON !...
3479 kez okundu, 04/04/2015
SANA KURBAN OLAYIM!...
3458 kez okundu, 04/04/2015
BANA HER ŞEY SENİ HATIRLATIYOR!...
4824 kez okundu, 04/04/2015
NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE!...
5241 kez okundu, 04/04/2015
CHARLİE’NİN ZEBANİLERİ!...
4340 kez okundu, 04/04/2015
BEDİÜZZAMAN VE EGOİZM...
3939 kez okundu, 04/04/2015
ÖLÜMÜ UNUTMAK ÖMRÜ UZATIR MI?...
3925 kez okundu, 04/04/2015
BABA DA KİM OLUYOR
4158 kez okundu, 04/04/2015
DOKUNMATİK GENÇLİK
3832 kez okundu, 04/04/2015
BEDİÜZZAMAN VE DEPRESYON...
6519 kez okundu, 04/04/2015
PEYGAMBER EFENDİMİZ NEDEN MİRACA ÇIKTI ?
4348 kez okundu, 04/04/2015
ANNE KİMDİR !...
4132 kez okundu, 04/04/2015
NİSAN YAĞMURUM!...
3915 kez okundu, 04/04/2015
PEYGAMBER EFENDİMİZ VE EMPATİ...
14491 kez okundu, 04/04/2015
SEVGİLİLER SEVGİLİSİNE!...
4105 kez okundu, 04/04/2015
PEYGAMBER EFENDİMİZE MEKTUP...
4980 kez okundu, 04/04/2015
KADER SENİ BANA YAZMIŞSA...
4118 kez okundu, 04/04/2015
İLAHİ AŞK
4350 kez okundu, 04/04/2015
STOCKHOLM SENDROMU VE SİGARA !...
3743 kez okundu, 04/04/2015
KAİNATI AĞLATAN ADAM !
3818 kez okundu, 04/04/2015
ÖLÜMÜ ÖLDÜREN NEVRUZ !...
3286 kez okundu, 04/04/2015
ÇANAKKALE GEÇİLDİ !...
6213 kez okundu, 04/04/2015
EY TÜRKLER VE KÜRTLER !...
3848 kez okundu, 04/04/2015
28 ŞUBAT DRAMI
3593 kez okundu, 04/04/2015
FATMAGÜL’ÜN SUÇU NE!..
4808 kez okundu, 04/04/2015
SENSİZ YAŞAMAK...
4717 kez okundu, 04/04/2015
BENİ ÖLDÜRÜN Kİ...
2846 kez okundu, 04/04/2015
Çocuk Mu !
2637 kez okundu, 04/04/2015
Neye Niyet Oraya Kısmet
2526 kez okundu, 04/04/2015
Karanlığı Aydınlatan Manevi Işık
3154 kez okundu, 04/04/2015
Risale-i Nurdan Güzel Söz
2698 kez okundu, 04/04/2015