Lut kavmi, özellikle lutîlikle, erkek erkeğe tatmin yolunu seçmekle meşhur olmuştur. Hz. Lut’un bütün ikazlarına rağmen bu işten vazgeçmemişlerdir. Konunun özetini Kur’an’dan takip edelim:
“Elçilerimiz, yakışıklı birer delikanlı suretinde Lut’un yanına gelince, onların melek olduğunu henüz bilmeyen Lut, kadınları bırakıp erkeklere yönelen sapık hemşerilerinin bu gençleri taciz edeceğinden korkarak, onlardan dolayı üzüntü ve endişeye kapıldı. Misafirlerini koruyacak gücü olmadığını görerek onlar yüzünden içi daraldı ve kendi kendine, “Bugün çok çetin bir gün olacak!” dedi.
Bu arada, şehre gelen yabancıların Lut’un evinde misafir olduğunu haber alan kavmi, sapık arzularının kamçılamasıyla, âdeta kudurmuş bir hâlde koşarak Lut’un kapısına dayandılar. Zaten öteden beri böyle çirkinlikler yapmayı âdet hâline getirmişlerdi.
Lut, “Ey kavmim!” dedi, “İşte kızlarım; onlarla evlenip meşru ve doğal yollarla arzularınızı tatmin etmeniz, sizin için erkeklere yönelmekten çok daha temizdir. Öyleyse, Allah’tan korkun da misafirlerime tacizde bulunarak beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu sizin?”
Buna karşılık onlar, “Sen de gayet iyi bilirsin ki, bizim senin kızlarında gözümüz yok. Çünkü kadınlarla ilgilenmiyoruz biz. Sen aslında bizim ne istediğimizi pekâlâ bilirsin!”dediler.
Bu azgın topluluk karşısında tamamen çaresiz kalan Lut, “Ah, keşke size karşı koyabilecek gücüm olsaydı yahut şerrinizden korunabileceğim sağlam bir kaleye sığınabilseydim!”dedi. Şehre sonradan yerleşen bir yabancı olduğu için, kendisini savunacak kabile desteğinden yoksundu. İşte, Lut Peygamber’in üzüntüsü doruk noktasına ulaşmıştı ki:
Sonunda melekler gerçek kimliklerini ortaya koyarak, “Ey Lut!” dediler, “Bizler Rabb’inin elçileriyiz. Artık korkmana, üzülmene gerek yok! Çünkü onlar senin kılına bile dokunamazlar! Zaten kısa bir zaman sonra hepsi helâk edilecektir! Bunun için, gecenin bir vaktinde ailenle birlikte şehri terk etmek üzere yola çık. İçinizden hiç kimse kâfirlerle birlikte olma özlemiyle geriye dönüp bakmasın! Ancak karın hariç; çünkü o, zalimlerin yanında kalmayı tercih edecek. Bu yüzden de, onların başına gelecek olan azap, onun da başına gelecek. Onların helâk edilme zamanı sabah vaktidir; sabah vakti de yakındır, değil mi?”
Ve nihayet Sodom şehri için helâk emrimiz gelince, Lut’u ve ailesini oradan çıkardık, sonra korkunç bir sarsıntıyla oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine, ateşte pişip sertleşmiş kızgın taşları sağanak sağanak yağdırdık.
O taşlar, öyle tesadüfen yağmadı onların başına. Aksine her bir taş, Rabb’inin katında işaretlenmiş ve zalimleri cezalandırmak için özellikle gönderilmişti. Ve siz ey insanlar! Kendinizi benzer bir felâketten uzak sanmayın! Zira bu tür cezalar, zalimlerden hiç de uzak değildir. Allah zaman zaman belâ ve musibetler göndererek insanları uyaracaktır. (Hud, 11/77-83; Kısa tefsirli Kur’an meali).
Bu ümmetin kavimlerinin bütün bütün helak olmaması, Hz. Muhammed (a.s.m)’in yaptığı ve kabul olmuş duasının bir sonucudur. Bununla beraber, âhir zamandaki artan kötülüğe paralel olarak Allah’ın gazabını gösteren felaketler de çok artmıştır. Bugün, depremler, seller, tufanlar, tusunamiler, hortumlar, kasırgaların helak ettiği insan sayısı, eski kavimlerin kat kat üstündedir. Fakat, eski kavimlerde olduğu gibi, bugün de bu musibetleri tesadüflere vererek, normal birer doğa olayı diyerek işin içinden çıktığını zannedenler var. “Deprem Allah’ın bir uyarısıdır” diyenler ceza görmüşse, bunun altında yatan sebep, olan felaketi, suç-ceza ilişkisinden uzaklaştırıp tesadüflere havale etme gayretlerinin varlığıdır.
Lut kavmi, özellikle lutîlikle, erkek erkeğe tatmin yolunu seçmekle meşhur olmuştur. Hz. Lut’un bütün ikazlarına rağmen bu işten vazgeçmemişlerdir. Konunun özetini Kur’an’dan takip edelim:
“Elçilerimiz, yakışıklı birer delikanlı suretinde Lut’un yanına gelince, onların melek olduğunu henüz bilmeyen Lut, kadınları bırakıp erkeklere yönelen sapık hemşerilerinin bu gençleri taciz edeceğinden korkarak, onlardan dolayı üzüntü ve endişeye kapıldı. Misafirlerini koruyacak gücü olmadığını görerek onlar yüzünden içi daraldı ve kendi kendine, “Bugün çok çetin bir gün olacak!” dedi.
Bu arada, şehre gelen yabancıların Lut’un evinde misafir olduğunu haber alan kavmi, sapık arzularının kamçılamasıyla, âdeta kudurmuş bir hâlde koşarak Lut’un kapısına dayandılar. Zaten öteden beri böyle çirkinlikler yapmayı âdet hâline getirmişlerdi.
Lut, “Ey kavmim!” dedi, “İşte kızlarım; onlarla evlenip meşru ve doğal yollarla arzularınızı tatmin etmeniz, sizin için erkeklere yönelmekten çok daha temizdir. Öyleyse, Allah’tan korkun da misafirlerime tacizde bulunarak beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu sizin?”
Buna karşılık onlar, “Sen de gayet iyi bilirsin ki, bizim senin kızlarında gözümüz yok. Çünkü kadınlarla ilgilenmiyoruz biz. Sen aslında bizim ne istediğimizi pekâlâ bilirsin!”dediler.
Bu azgın topluluk karşısında tamamen çaresiz kalan Lut, “Ah, keşke size karşı koyabilecek gücüm olsaydı yahut şerrinizden korunabileceğim sağlam bir kaleye sığınabilseydim!”dedi. Şehre sonradan yerleşen bir yabancı olduğu için, kendisini savunacak kabile desteğinden yoksundu. İşte, Lut Peygamber’in üzüntüsü doruk noktasına ulaşmıştı ki:
Sonunda melekler gerçek kimliklerini ortaya koyarak, “Ey Lut!” dediler, “Bizler Rabb’inin elçileriyiz. Artık korkmana, üzülmene gerek yok! Çünkü onlar senin kılına bile dokunamazlar! Zaten kısa bir zaman sonra hepsi helâk edilecektir! Bunun için, gecenin bir vaktinde ailenle birlikte şehri terk etmek üzere yola çık. İçinizden hiç kimse kâfirlerle birlikte olma özlemiyle geriye dönüp bakmasın! Ancak karın hariç; çünkü o, zalimlerin yanında kalmayı tercih edecek. Bu yüzden de, onların başına gelecek olan azap, onun da başına gelecek. Onların helâk edilme zamanı sabah vaktidir; sabah vakti de yakındır, değil mi?”
Ve nihayet Sodom şehri için helâk emrimiz gelince, Lut’u ve ailesini oradan çıkardık, sonra korkunç bir sarsıntıyla oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine, ateşte pişip sertleşmiş kızgın taşları sağanak sağanak yağdırdık.
O taşlar, öyle tesadüfen yağmadı onların başına. Aksine her bir taş, Rabb’inin katında işaretlenmiş ve zalimleri cezalandırmak için özellikle gönderilmişti. Ve siz ey insanlar! Kendinizi benzer bir felâketten uzak sanmayın! Zira bu tür cezalar, zalimlerden hiç de uzak değildir. Allah zaman zaman belâ ve musibetler göndererek insanları uyaracaktır. (Hud, 11/77-83; Kısa tefsirli Kur’an meali).
Bu ümmetin kavimlerinin bütün bütün helak olmaması, Hz. Muhammed (a.s.m)’in yaptığı ve kabul olmuş duasının bir sonucudur. Bununla beraber, âhir zamandaki artan kötülüğe paralel olarak Allah’ın gazabını gösteren felaketler de çok artmıştır. Bugün, depremler, seller, tufanlar, tusunamiler, hortumlar, kasırgaların helak ettiği insan sayısı, eski kavimlerin kat kat üstündedir. Fakat, eski kavimlerde olduğu gibi, bugün de bu musibetleri tesadüflere vererek, normal birer doğa olayı diyerek işin içinden çıktığını zannedenler var. “Deprem Allah’ın bir uyarısıdır” diyenler ceza görmüşse, bunun altında yatan sebep, olan felaketi, suç-ceza ilişkisinden uzaklaştırıp tesadüflere havale etme gayretlerinin varlığıdır.
- 1. Fatiha Süresini Hiç Böyle Okumuşmuydunuz (3217 kez okundu.) - 26/03/2015
- 2. RUHUN ŞAD OLSUN BÜYÜK ÜSTAD (2690 kez okundu.) - 30/03/2015
- 3. HZ.SALİH'İN HAYATI (2738 kez okundu.) - 04/04/2015
- 4. HZ.MUHAMMED (S.A.V)´İN HAYATI (2850 kez okundu.) - 11/04/2015
- 5. RECEB AYI VE REGAİB GECESİNİN FAZİLETİ (2811 kez okundu.) - 19/04/2015
- 6. Hz. ÂDEM HAYATI (3839 kez okundu.) - 25/04/2015
- 7. MİRAÇ KANDİLİ NEDİR? (2478 kez okundu.) - 14/05/2015
- 8. ŞABAN AYINDA ORUÇ TUTMANIN MÜKÂFATI (3197 kez okundu.) - 18/05/2015
- 9. İŞTE BERAT KANDİLİ ÖNEMİ VE ANLAMI (2823 kez okundu.) - 26/05/2015
- 10. RAMAZAN AYI GELMEDEN ÖNCE NELER YAPILIR (3099 kez okundu.) - 04/06/2015
- 11. RAMAZAN AYIN FAZİLETİ (3291 kez okundu.) - 14/06/2015
- 12. ORUÇ'UN FAYDALARI (2324 kez okundu.) - 02/07/2015
- 13. KADİR GECESİNİN ÖNEMİ (1971 kez okundu.) - 11/07/2015
- 14. HABİL İLE KABİL'İN HAYATI (2682 kez okundu.) - 20/07/2015
- 15. HZ. YUSUF PEYGAMBERİN HAYATI (3116 kez okundu.) - 25/07/2015
- 16. HZ. SIT (S.A.) (2735 kez okundu.) - 08/08/2015
- 17. HZ.İDRİS'İN HAYATI (2669 kez okundu.) - 15/08/2015
- 18. HZ.NUH HAYATI (2400 kez okundu.) - 22/08/2015
- 19. HZ. ZÜLKARNEYN HAYATI (3164 kez okundu.) - 29/08/2015
- 20. HZ.İŞMOİL HAYATI (3069 kez okundu.) - 19/09/2015
- 21. HZ.İSHAK PEYGAMBERİN HAYATI (2364 kez okundu.) - 03/10/2015
- 22. HZ. YAKUP'UN HAYATI (2352 kez okundu.) - 17/10/2015
- 23. HZ. EYÜP PEYGAMBERİN HAYATI (2148 kez okundu.) - 24/10/2015
- 24. HZ.ZÜLKİFL'İN HAYATI (2417 kez okundu.) - 31/10/2015
- 25. HZ.ŞUAYB PEYGAMBER HAYATI (2273 kez okundu.) - 07/11/2015
- 26. HZ. YUNUS PEYGAMBERİN HAYATI (2238 kez okundu.) - 14/11/2015
- 27. HZ. MUSA PEYGAMBERİN HAYATI (2525 kez okundu.) - 21/11/2015
- 28. HZ.HARUN PEYGAMBERİN HAYATI (2395 kez okundu.) - 27/11/2015
- 29. HZ.DAVUT PEYGAMBERİN HAYATI (2156 kez okundu.) - 06/12/2015
- 30. HZ.SÜLEYMAN PEYGAMBERİN HAYATI (2239 kez okundu.) - 12/12/2015
- 31. HZ.LOKMAN PEYGAMBERİN HAYATI (2941 kez okundu.) - 19/12/2015
- 32. HZ MUHAMMEDİN HAYATI (2268 kez okundu.) - 27/12/2015
- 33. EFENDİMİZ (S.A.V)'İN YASAKLADIĞI VE TAVSİYE ETTİĞİ İSİMLER (2008 kez okundu.) - 09/01/2016
- 34. İSLAMDA ADAB - I (2075 kez okundu.) - 16/01/2016
- 35. PEYGAMBER EFENDİMİZİN GÜNLÜK HAYATA AİT SÜNNETLERİ (2285 kez okundu.) - 23/01/2016
- 36. İSLAM DİNİNDE BASKI VE ZORLAMAK YOKTUR (2254 kez okundu.) - 31/01/2016
- 37. NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR (2051 kez okundu.) - 12/02/2016
- 38. ABDEST NEDİR (1867 kez okundu.) - 20/02/2016
- 39. ABDEST NASIL ALINIR (1976 kez okundu.) - 27/02/2016
- 40. ABDESTİN FARZLARI (1966 kez okundu.) - 05/03/2016
- 41. ABDESTİN SÜNNETLERİ (2008 kez okundu.) - 12/03/2016
- 42. İSLAMİYET'TEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİ (2111 kez okundu.) - 19/03/2016
- 43. İSLAMİYET’İN DOĞUŞU VE YAYILIŞI (2274 kez okundu.) - 26/03/2016
- 44. İŞTE REGAİP KANDİLİ HAKKINDA BİLGİ (2516 kez okundu.) - 02/04/2016
- 45. KUTLU DOĞUM HAFTASI İLE MEVLİT KANDİLİ (1990 kez okundu.) - 16/04/2016
- 46. ADI GÜZEL, KENDİ GÜZEL MUHAMMED (2077 kez okundu.) - 23/04/2016
- 47. MİRAÇ KANDİLİ NEDİR FAZİLETLERİ NELERDİR? (1883 kez okundu.) - 30/04/2016
- 48. CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR (1848 kez okundu.) - 07/05/2016
- 49. ŞABAN AYI'NIN FAZİLETLERİ (1816 kez okundu.) - 14/05/2016
- 50. BERAT GECESİNDE NELER YAPMALI? (1838 kez okundu.) - 21/05/2016
- 51. RAMAZAN AYI VE ÖNEMİ (1747 kez okundu.) - 28/05/2016
- 52. RAMAZAN AYI KUR'AN-I KERİM AYIDIR (1764 kez okundu.) - 04/06/2016
- 53. RAMAZAN AYI ORUÇ AYIDIR (1749 kez okundu.) - 11/06/2016
- 54. RAMAZAN AYI RAHMET VE MAĞFİRET AYIDIR (1820 kez okundu.) - 18/06/2016
- 55. ORUÇ CENNETE GÖTÜRÜR (1816 kez okundu.) - 25/06/2016
- 56. LUT KAVMİ (2124 kez okundu.) - 09/07/2016
- 57. DUA EDERKEN ISRARCI OLMALI MIYIZ? (2268 kez okundu.) - 06/08/2016
- 58. NEDEN HER İNSANIN İRADESİ FARKLIDIR? (2321 kez okundu.) - 13/08/2016
- 59. KURBAN KESMENİN FAZİLETİ (1869 kez okundu.) - 08/09/2016
- 60. ESKİ BAYRAMLAR VE YENİ BAYRAMLAR ARASINDAKİ FARKLAR (3228 kez okundu.) - 14/09/2016
- 61. NAMAZ, AHLAK, HAYAT NAMAZI VE NEFS TEZKİYESİ (2640 kez okundu.) - 08/10/2016
- 62. MEVLİD KANDİLİ NEDİR? (1712 kez okundu.) - 19/11/2016
- 63. MEVLİD KANDİLİ ÖNEMİ VE FAZİLETLERİ NELERDİR? (2713 kez okundu.) - 27/11/2016
- 64. KUTUPLARA YAKLAŞTIKÇA NAMAZ VAKİTLERİ (2704 kez okundu.) - 17/12/2016
- 65. İMAM-I ŞAFİİ HAZRETLERİ KİMDİR? (1548 kez okundu.) - 24/01/2017
- 66. UMRENİN FAZİLETİ (1657 kez okundu.) - 10/02/2017
- 67. RİSALE NUR’DAN HASTALAR RİSALESİ (3476 kez okundu.) - 02/03/2017
- 68. ÜÇ AYLARIN FAZİLETLERİ - I (3211 kez okundu.) - 14/04/2017
- 69. ORUCUN VE RAMAZAN AYININ FAZİLETİ (2237 kez okundu.) - 26/05/2017
- 70. KADİR GECESİ'NDE NASIL İBADET EDİLİR? (1765 kez okundu.) - 16/06/2017
- 71. HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - I (1380 kez okundu.) - 16/08/2017
- 72. HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - II (1226 kez okundu.) - 26/08/2017
- 73. HACCIN TARİF ve FAZİLETLERİ - III (1165 kez okundu.) - 04/09/2017
- 74. ŞANS OYUNLARI HARAM MIDIR? (3815 kez okundu.) - 20/12/2017