CHARLİE’NİN ZEBANİLERİ!...

CHARLİE’NİN ZEBANİLERİ!... / Zekeriya KAYA 27/07/2015

Rabbimiz melekleri nurdan, zebanileri nardan(ateş) yaratmıştır. Cennette görevli olanlara melek, Cehennemde görevli olanlara da zebani diyoruz.

Neden melekler Cennette, zebaniler Cehennemdedir? Sorusunun cevabı dünyada yapılan salih amel ve kötü amellerin mahiyet ve hakikatında gizlidir. Aslında Cennet bir havuzdur. Cehennemde bir çukurdur. Dünyadaki iyilikler, sevaplar, güzellikler Cennet havuzunu doldururken; kötülükler, günahlar, çirkin fiil ve davranışlarda Cehennem çukurunu doldurur. Bir fiil, davranış ve sözün iyi ya da kötü oluşu Rabbimizin emir ve yasaklarıyla tespit edilmiştir. Bu arada niyette önemlidir. Bir insanın melek gibi mi yoksa şeytan gibi mi ya da mümin mi, münafık mı, kafir mi! Oluşu Rabbimiz tarafından konulan kıstas ve ölçütlerle belirlenmiştir.

Yaşadığımız bu dünya hayatında melek gibi insanlar ve şeytana pabucunu ters giydiren insan kılığında şeytanlar vardır. Bazen melek gibi denilen bir kadın arkasına da binlerce erkeği takıp Cehenneme götüren bir şeytan olabilir. Bazen sözleri baldan daha tatlı olan, arkasına milyonlarca mürid ve talebe takan , İslam’ın amansız düşmanları olan kuzu postu giymiş kurt hocalar ve alimler olabilir. Bir yanlışı bütün doğrularını götüren insanlar olabilir. Televizyonda, internette ya da herhangi bir yerde açık saçık halleriyle erkeklerin şehvetini tahrik eden ve erkeklere en asgari göz zinası yapmalarına sebep olan Charlie’nin meleklerine melek demek...Kumarhaneye, diskoya cami demek gibi bir şey...Ateşe su demek garip bir durumdur. Bir hakikatı ve gerçeği ona verilen isim veya ünvan onun mahiyet ve içeriğini değiştirmez. İsterseniz rüşvete hediye deyin, faize kredi deyin, yolsuzluğa hizmet deyin, zinaya cesaret deyin, kumara oyun deyin, Allah için kılmadığımız namaza namaz deyin, Allah için vermediğimiz zekata zekat deyin, güzele bakmak sevaptır deyin!... Bu verdiğimiz örnekler gibi sureti melek sireti şeytan olan ,kulağa hoş gelen, göze güzel görünen nice işlerimiz var. Bu fiil ve ifadelerimizin böyle olmadığını, her şeyin mana ve hakikatıyla, içiyle ve dışıyla, suretiyle ve siretiyle en ince teferruatına kadar anlaşılacağı ve çarşaf çarşaf gösterileceği bir mahkeme-i kübra bizi bekliyor. Mahkemeyi şah damarımızdan bize daha yakın olan, kalbimizdeki en gizli ve en ince sırları ve hatıratı bilen ve her şeyimizi kaydeden HÂKİM, HAKİM ve HAKEM olan Rabbimiz yapıyor.

Yalancının mumu mahşere kadar yanar. Çünkü orada muma ihtiyaç yoktur! Nurların nuru olan, güneşin onun nuru karşısında kesif(karanlık) toprak gibi kaldığı Münevvir-ül Mutlak olan Allah var. Bizim bildiklerimizi ve bilmediklerimizi en ince ayrıntısına kadar bilen ve kaydeden Alim-i Mutlak ve Hafiz-i Mutlak olan Allah var. Bundan dolayı siz siz olun Charlie’nin zebanilerine pardon! Meleklerine aldanmayın. Yoksa Cennete gitmeyi beklerken veya düşünürken yüz üstü Cehenneme gidilebilir. Orada ne charli ne de melekleri bizi kurtarabilir. Sadece gerçek sermayemiz olan iyiliklerimiz, amellerimiz, takvamız ve Rabbimizin sonsuz şefkat ve merhameti bizi kurtarabilir. O halde gerçek kurtarıcımıza yönelmek, gerçek sermayemizi artırmak ve gerçekten iki omuzumuzda bulunan gerçekten melek olan Münker ve Nekir meleklerine dikkat etmek, iyi ve güzel ameller yazdırmak...Charlie’nin zebanileriyle Cehennemde yanmak yerine Rabbimizle ve melekleriyle dünya ve ahirette ebedi ve daimi yaşamak...

Bu yazı 4328 kez okundu.

Yazarın Tüm Yazıları