Memorial Diyarbakır Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Cegerğun Polat, Türkiye’de yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle artan tuz tüketiminin, özellikle tansiyon hastası olanlar için büyük bir sorun haline geldiğini söyledi. Uz. Dr. Polat, “Normal sağlıklı bir insanın günlük tuz ihtiyacı ortalama 4-5 gramdır. Ancak ülkemizde bu durum günlük 15 gramı aşmaktadır. Tuza biz 'dikkat sofrada tuz-ak var' diyoruz çünkü günlük yenen yemeklerde insanlarımız tuzu farkında bile olmadan tüketmesi başta tansiyon olmak üzere birçok sağlık sorununa neden olabiliyor. Bu nedenle özellikle kalp ve tansiyon hastalarının yemeklerine ek olarak tuz konulmaması gerekir” dedi.
"BAYRAM ZİYARETLERİNDE SUNULAN İKRAMLARA 'HAYIR' DEYİN"
Özellikle Ramazan ayından hemen sonra insanlar için özel bir gün olan bayramda yapılan yemeklerin, tatlıların kolesterol ve tansiyon açısından büyük tehdit oluşturduğunu belirten Uz. Dr. Polat, “Çünkü bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlar, kalp ve tansiyon hastalarına göre hazırlanmamaktadır. Bu yüzden tansiyonu ve kolesterolü olan hastalar, ziyaretler sırasında sunulan uygun olamayan ikramları yememeleri en uygun seçenek olacaktır. Bayramlarda geleneklerimize göre hazırlanan yemekler kırmızı et ağırlıktadır. Bunun yanında tatlılar, şekerler de yoğun olarak tüketilmektedir. Bu durum ani yağ ve kolesterol yükselmesine sebebiyet verebilir. Özellikle ailesinde kalp, şeker ve tansiyon hastalığı olanlar bayramlarda yemek konusunda hassas olmalıdır” diye konuştu.
"BAYRAMDA DÜZENLİ TANSİYON ÖLÇÜMÜ ÖNEMLİ"
Tansiyon hastaları tarafından yenilen tuzlu besinlerin tansiyonu yükselttiğine dikkat çeken Uz. Dr. Polat, “Bu durum, beyin kanamasını, kalp krizini ve kalp yetmezliğini tetikleyebilir. Tansiyon hastaları için gerek beslenme gerekse günlük yaşam alışkanlıklarının değiştiği bayramda, günün belirli saatlerinde tansiyonlarını ölçmeli, ani yükselmelerde mutlaka en yakın sağlık kuruluşlarına başvurmalıdır. Bayramda tansiyon hastalarının; sabah, öğle ve akşam öğünlerinde hafif ve sağlıklı beslenmeleri gerekir. Güne ara öğünler de eklenip, hafif yürüyüşlerle vücudun oruç sonrası eski dengesini kazanması sağlanmalıdır. Sodyum içeren tuzlu besinler yerine, potasyum içeren taze meyve ve sebze, kalsiyum içeren yoğurt, diyet süt tüketilmelidir. Ayrıca bayramın yaza denk gelmesi sebebiyle güneşin yoğun olduğu saatlerde bayram ziyaretleri akşam serinliğine ertelenmelidir. Eğer dışarı çıkmak gerekiyorsa, güneşe karşı koruyucu önlemler alınmalıdır” şeklinde konuştu.İHA
- 1. Tüketilen besinler migreni tetikliyor (1127 kez okundu.) - 14/02/2020
- 2. Teknoloji, uzun vadede kamburlaştırıyor (1307 kez okundu.) - 05/08/2019
- 3. Meyve suyu hakkında bilmeniz gerekenler! (1248 kez okundu.) - 05/08/2019
- 4. ORUÇ TUTARKEN HALSİZ KALMAMAK İÇİN BU DETAYI SAKIN ATLAMAYIN! (1387 kez okundu.) - 17/05/2019
- 5. Panik Atağın 4 Belirtisine Dikkat! (1397 kez okundu.) - 28/03/2019
- 6. Çocukların Ağız Ve Diş Bakımında Annelere Tavsiyeler (1490 kez okundu.) - 27/03/2019
- 7. Dünya Uyku Günü'nde Bebeklerde Kaliteli Uykunun Altın Kuralları (1197 kez okundu.) - 18/03/2019
- 8. El üşümesinin altından hastalık çıkabilir (1127 kez okundu.) - 09/03/2019
- 9. Bahar Aylarında Sık Görülen Cilt Hastalıkları (989 kez okundu.) - 07/03/2019
- 10. Ceviz tüketenler daha az depresyon belirtisi gösteriyor (1242 kez okundu.) - 01/03/2019