Doğunun Nabzı | Doğunun Nabzı Burada Atıyor ®
Reklam
Alınan karneler velinin ve öğretmenin karnesidir 19/01/2015

Alınan karneler velinin ve öğretmenin karnesidir

Yaklaşan yarıyıl tatili münasebetiyle İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde bulunan Eğitim Bir Sen Diyarbakır Şube Başbakanı Yunus Memiş, tatil sürecinde yapılması gereken aktiviteler hakkında öğrencilere, kırık not getiren öğrenciler hakkında da ailelerine önemli tavsiyelerde bulundu.

 

Öğrencinin aldığı karnenin yalnız kendisinin değil aynı zamanda ailenin de karnesi olduğunu söyleyen Memiş, öğretmenlerinde alınan karnede payının olduğunu ve alınan karne üzerinden her kesin payına düşen dersi alması gerektiğini söyledi.

 

“Çocuklar aldıklarını karnelerine yansımıştır”

Çocukların kötü not alma durumunun birçok sebebi olabileceğini belirten Memiş, öğretmenlerinde bu durumdan kısmen kendine bir pay çıkartması gerektiğini söyledi.

 

Memiş, “Öğretmen arkadaşların da aslında bunu iyi irdelemeleri gerekiyor. Karne notunu iyi ya da kötü alan öğrencilerin aslında aldığı not öğretmenlerin verebildiği ders kadardır. Aslanda o karne birazda öğretmenlerin verdiği eğitime çıkan bir karne. Öğretmenler çocuklarla çok iyi ilgilenebilmişse çocuklar da daha iyi bir şekilde bu durumu karnelerine yansıtabilirler. Öğretmenlerimiz, acaba çocuklar okula gelmedi mi? Ya da çocuklar derslerine çalışmadı mı? Veya ben ders anlatırken bu çocukların seviyesine mi inebildim mi? Kaygısını her zaman yaşamalıdır.” ifadelerini kullandı.

 

Öğrencilerden kimilerinin ders yükünün fazla olduğu belirten Memiş, “Şu anda ilimizde yaklaşık 515 bin öğrencimiz eğitim görüyor. Öğrencilerimiz iyi not veya kötü not alabiliyor. Şu anki önceliğimiz bu çocukların daha kaliteli ortamda yaşayabilmesidir. Gönül bütün çocuklarımızın iyi notlar almasını isterdi. Ama bazen bu tür şeyler olmayabilir. Onun için normal karşılanmalıdır.” dedi.

 

“Hiçbir çocukta zekâ geriliği yoktur ve bütün çocuklar zekidir”

Karnesi bozuk olan çocuklara her hangi bir şekilde şiddet veya onları kaybetmeye sebep olacak sözlerin sarf edilmemesi gerektiği uyarısında bulunan Memiş, böylesi durumda çocukların okullardan ve ya eğitimden soğuyarak daha kötü ortamlara ve geri dönülmez yollara girebileceği uyarısında bulundu.

 

Memiş, “Şu anda özelikle Diyarbakır’da bu ortamı fırsat bilip küstürülmüş, karne yüzünden ailesi tarafından horlanmış çocukları dağa yönlendirmek isteyen zihniyeti bozuk insanların olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu yüzden özelikle aileler, kesinlikle karnesi bozuk olan çocuklara her hangi bir şiddet veya onlara kötü sözle yaklaşmasınlar. Hiçbir çocuk geri zekâlı değildir. Hiçbir çocukta zekâ geriliği yoktur ve bütün çocuklar zekidir. Ancak bir çocuk bir dakikada anlar diğer bir çocukta iki dakikada anlar. Bunlarda ailelerin destek olması gerekir ve aslında alınan karneyi de kendi karneleri olarak görmeleri gerekir.” şeklinde konuştu.

 

“İyi not alan çocuklar şımartılmamalı”

Çocuğu iyi not aldı diye bazı ailelerin çocuklarını fazlasıyla şımartmasının da iyi bir davranış olmadığını belirten Memiş, iyi not alan çocukların şımartılmaması gerektiği uyarısında bulundu.

 

Memiş, “Çocuğum iyi not aldı, her istediğini alayım denmemeli. Elbette derslerine önem verilmeli. Fakat bu durum kendisini şımartacak seviyeye getirilmemeli. İlmin yanında manevi ruhta çok önemlidir. Çocuklara, bu 15 tatilde en azında bu manevi ruhun da verilmesi gerekiyor. Özelikle karnelerinde kırık notları olan öğrencilerin ailelerinin bu hususlara dikkat ederek, daha iyi bir noktaya gelebileceklerine kendilerini inandırmalıdırlar.

 

“Aileler çocuklarına dini eğitim aldırtmayı ihmal etmemeli”

Son olarak, velilerin öğrenci olan çocuklarını yarıyıl tatilinde hiç zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde camilere veya Kuran-i Kerim öğreten medreselere göndermesi tavsiyesinde bulunan Memiş,  ailelerin dini değerleri öğrencilere öğretme hususunda gevşeklik göstermemesi tavsiyesinde bulundu

 

Memiş, “Eğer o çocuklarımızın daha başarılı olmasını arzuluyorsak, manevi hayatlarındaki boşluğu da doldurmalıyız. En azından bu şekilde hem topluma faydalı olur. Hem de okuldaki ders başarıları artar ve anne babaya itaat yönünde de çok ciddi bir şekilde bir gelişme yaşanacaktır.  Aksi takdirde çocuğa sadece okul yönünden yüklenir ve manevi alanını boş bırakırsanız, o zaman anneye, babaya, komşularına ve kendi aile fertlerine saygısız bir fert yetiştirmiş olursunuz.” tavsiyelerinde bulundu.  (Ali Adiyaman / M. Zeki Aygur - İLKHA)

Bu haber 1081 kez okundu.
Facebook Yorumları