PEYGAMBER EFENDİMİZ NEDEN MİRACA ÇIKTI ?

PEYGAMBER EFENDİMİZ NEDEN MİRACA ÇIKTI ? / Zekeriya KAYA 14/05/2015

Mekke’de karanlık bir gece... Kabe’de yüreği hüzün, kalbi mükedder bir peygamber... Cebrail eşliğinde Burak adlı berkten daha hızlı bir binekle... Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya ... Oradan Arş-ı alaya, Kab-ı Kavseyn’e doğru Muhabbet-i Rabbaniyyenin cezbi ve RAHMET-İ İLAHİYYENİN celbi ile sevgiliye doğru yükseliş... Önce semavatta makamları bulunan ve ihvanı(kardeş) olan her bir peygamberi ayrı ayrı ziyaret... Görünen ve görünmeyen... Bilinen ve bilinmeyen bütün alemleri temaşa ve hayret...

RABBİMİZ; “Ben gizli bir hazineydim. Tanınmak ve bilinmek için kainatı yarattım.” Ya da “Her cemal ve kemal sahibi kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek ister.” Kaidesi icabı... Ya da “Anlaşılmaz bir kitap muallimsiz olsa; manasız bir kağıttan ibaret kalır.” İfadesinden hareketle... Hem bütün gizli ve gizemli hazinelerini “HABİBULLAH” dediği zata göstermek... Hem kendi cemal ve kemalini görmek ve Habibim dediği zatın nazarıyla( bakış açısı) varlık aleminde sergilediği sergi-yi İlahiyi görmek ve göstermek... Her bir harfinde binlerce mana tazammun(içeren) eden Kitab-ı Kainatı bu ümmi zata bütün teferruatıyla okutmak... En önemlisi de Peygamber Efendimizde bütün kemalat-ı insaniyyeyi toplamak... Bütün tecelliyat-ı İlahiyyeye mazhar ve ma’kes yapmak... Yani; Bütün tezahürat-ı Rabbaniyyeyi , bütün tecelliyat-ı İlahiyyeyi, Esma-i hüsnasının, sıfat ve şuunat-ı Rabbaniyenin bütün cilvelerini bir noktada toplamak.... Peygamber Efendimizin ayine –i ruhunda bütün esma-i İlahiyye ve sıfat-ı Rabbaniyyeyi tecelli ettirmek... Peygamber Efendimizi hem ism-i azama mazhar hem de her ismin ism-i azamına mazhar kılmak...Ve her şeyin kaynağı ve menbaı olan KENDİ ZATINI Peygamber Efendimize perdesiz göstermek...Habib ve Mahbub arasında bu ulvi sohbeti ve değerli nispeti hatırlama ve Sevgili Rabbimizle o iman bağını güçlendirme, İlahi aşkı daha da alevlendirmek için bütün müminler miracları olan namazda bu sohbeti tahattur eder ve hatırlar. Kalpleri ulvi bir hüzün, her an kavuşma heyecanı içinde bir hasret, beşaşet ve iştiyak karışımı bir muhabbet, sevda ve aşk kaplar.

Rabbimizi en iyi tanıyan Peygamberimizin , Rabbimizi gördüğünde “Seni hakkıyla tanıyamadık.” Dediği o ulvi sohbeti bir daha hatırlayalım. Peygamber Efendimiz Kab-ı Kavseyn’de bir varlığın çıkabileceği en zirve yerde... Rabbimizle başbaşa...Muhabbet ve hayret içinde ilk ifadeler...ETTEHİYYATU, ELMUBEREKATU,ESSALAVATU,ETTAYYİBATU, LİLLAH...

RABBİMİZ: ESSELAMU ALEYKE YA EYYUHENNEBİYYU...

PEYGAMBERİMİZ: ESSELAMU ALEYNA ALA İBADİLLAHİSSALİHİN...

Bu kudsi sohbeti dinleyen Cebrail(as): EŞHEDÜ ENLAİLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDERRESULULLAH...Bu sohbete bu ifadeleriyle şahitlik etmiştir.

“O ne söylediyse doğrudur.” Dediğimiz... “EMİN” ünvanıyla müsemma PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV) imanın bütün rükünlerini...Yani; Rabbimizi, melekleri, cenneti, ahireti, levh-i mahfuz(kader) vs. Bizzat görmüştür. Rabbimize hissiyat ve duygularımızı en veciz ve en güzel şekilde ifade etmemiz için bize saadet-i ebediyeden bir parıltı, gözümüzün nuru ve dinimizin direği olan namazı hediye getirmiştir. İnsanın kainatın en kıymettar meyvesi ve sahib-i kainatın nazenin ve nazdar sevgilisi olduğu Mirac ile anlaşılmıştır. Kainat ağacının en değerli meyvesi Hz. Muhammed(SAV)dir. Bu meyvenin çekirdeğinde(kalb) hamd, ibadet, muhabbet ve şükür vardır. Bu çekirdekte şecere-i Tuba saklıdır.

Ya Rab! Yanımızda elçiniz ve dergahında elçimiz olan Peygamber Efendimize merhamet et ki, bize de sirayet etsin.

Ya Rab! Rüyetine ve sohbetine müşerref olan zatın, rüyetine, sohbetine ve şefaatine bizleri mazhar eyle!...

Ya Rab! Bu dünyada seni görür gibi namaz kılamadık. Cennette bize rüyetine ve sohbetine mazhar miraclar nasip eyle!...

NOT: Bu makale Bediüzzaman Hazretlerinin Mirac Risalesinden yararlanarak hazırlanmıştır. Daha ayrıntılı ve objektif bilgi için lütfen bu eseri okuyun.

Bu yazı 4339 kez okundu.

Yazarın Tüm Yazıları