Doğunun Nabzı | Doğunun Nabzı Burada Atıyor ®
ÖLÜMÜ UNUTMAK ÖMRÜ UZATIR MI?... / Zekeriya KAYA 26/06/2015

Camiye doğru hızla koşan bir çocuk  Hz. Ömer’in dikkatini çeker. Hz. Ömer çocuğa ;” Bu telaşlı halinle nereye doğru koşuyorsun.” Diye sorar. Çocuk ; camiye koşuyorum Ya Ömer! Diye cevap verir. Hz. Ömer mütebessim bir sima ve tatlı bir edayla, sen daha küçük ve masum bir çocuksun bu telaş ,bu endişe niye? Diye sorar. Çocuk; “Ya Ömer dün benden daha küçük bir çocuk öldü.” Diye cevap verir. UNUTMAYIN! ÖLÜMÜN YAŞI YOKTUR...

 

Aslında sadece ağır bir hastalık durumunda ya da büyük bir musibet zamanında veya genç biri ölünce ölümü hatırlamak, ölümden müteessir ve müteellim olmak gafletin eseridir. Hele hele bir yakınımız, bir arkadaşımız ölünce de hiç üzerine almamak, yani ölümü düşünse başkasına verir manası tam bir gaflettir. Peygamber Efendimiz (SAV);”Ani gelen ölümden Allah’a sığınırım. ”Hadisi son derece önemli mesajlar içermektedir. Düşünsenize en olmadık yerde, tam bir günahın ortasında ölümün geldiğini ve bu günahkar halimizle tövbe ve istiğfar imkanı bulmadan ebedi aleme göçtüğümüzü...Amel defterimizin böyle kapandığını...Hüsn-ü hatimeyle değil de kötü ve çirkin bir sonla hayatımızın sonlandığını...

 

Peygamber Efendimiz(SAV) ölümle ilgili başka bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur: ”Ademoğlu iki taş atar. Biri yakına diğeri uzağa düşer. Uzağa düşen taş emeli, yakına düşen taş ecelidir. İnsan emellerini gerçekleştirmek için koşarken karşısına eceli çıkar.” Bu dünyada hiç bir insan bütün emellerini gerçekleştirmemiştir. Bir hasretle bu dünya gurbetinden göçmüştür. Bütün emellerin, hasretlerin, gurbetlerin son bulacağı; tadımlık değil doyumluk ve sonsuz bir hayatın başlayacağı tek yer Cennettir ve  Rabbimizin huzurudur. Böyle olmasaydı; 46 YIL üç kıtaya hükmeden SULTAN Süleyman şunu vasiyet eder miydi;” Ben öldüğümde ellerimi tabutumun dışına sarkıtın ki bunu gören herkes şunu anlasın. Ellerim bomboş bir şekilde bu fani dünyadan ayrılıyorum.” Yani dünya Sultan Süleyman’a da kalmadı!

 

 Bediüzzaman’ın  ölümle ilgili şu cümlesini çok sık hatırlamamız ve belki de evimizin giriş kapısına asmamız gerekir:” ÖLÜM SEKERATI UYANDIRMADAN EVVEL UYAN!” Zannediyorum Bediüzzaman Hazretleri, Peygamber Efendimizin(SAV) şu hadisinden aldığı ilhamla bu cümleyi eserinde yazmıştır: ”İnsanların çoğu uykudadır. Ölüm sekeratıyla uyanır.” Bizim gafletimizi artıran ve bizi manen derin bir uykuya daldıran o kadar çok sebep var ki; mesela derbi maçlar, siyaset(özellikle seçim zamanı),televizyon(özellikle haftalık diziler ve yarışma programları),internet, lüks hayat  ve konforlu yaşam merakı ve hırsı, felsefi akımlar, savaşlar vs.

 

Ölümü hatırlamak insanı dünyadan soğutan, dünyayı zevksiz kılan bir durum değildir. Aksine ölümü hatırlamak; ”Eli  karda kalbi yarda olmaktır.” Dünyayı bir gurbet yeri görüp vatan-ı aslisine bir iştiyak ve hasret  duymaktır. Ahbaba, dosta, gerçek sevgiliye kavuşmaktır. Dünyanın meşakkatinden kurtulup ücret almak için huzur-u rahmana bir sevkiyattır. Hz. Ömer’in ölümü hatırlamak için ücret karşılığında bir adam tutması son derece manidardır. Bu kıssadan çıkarılacak en büyük ders ölümü sık sık hatırlamanın gerekliliği ve bunun son derece zor olduğudur. Hz. Ömer gibi bir zat ölümü hatırlatması için adam tutuyorsa bizim neler neler yapmamız gerekir. Mesela facebook sayfamıza gelen arkadaşlık istekleri, beğeni  talepleri sayısınca akıllı telefonlarımıza da şöyle mesajlar  gelse; ”Ölüm var ölüm ölüm. Kalp kırma gülüm gülüm!” Ya da ;”Doğacaktır sana va’dettiği  ölüm Hakkın! Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın!” Ya da; ”Her nefis ölümü tadacaktır! Bu tadı tatmaya ruhun hazır mı?”

 

Hayat kadar ölümü hatırlamak ve ölüm sonrası ebedi hayat için hazırlık yapmak. Ölmek bir daha ölmemek üzere ebedi dirilmektir. Hz. Lokman’ın hayat suyu dediği iksiri kana kana içmektir. Hz. Muhammed(SAV)göz göze gelip yüz yüze  muhabbet etmektir. Rabbimizi doya doya seyretmektir.Bunca ulvi hakikatın tahakkuk etmesi için;”Çok şükür öleceğiz!” Demektir. Ölmek şükretmektir. Şükretmek için ölmektir. Ölmek en büyük nimettir. Ölmek en büyük sermayemiz olan ruhumuzu Hz. Azrail’e emanet etmektir.

            “O demde ki perdeler kalkar, perdeler iner;

Azrail’e;” Hoş geldin!” Diyebilmektir hüner!...

Bu yazı 3915 kez okundu.
Yazarın Tüm Yazıları
  1. 1. Karanlığı Aydınlatan Manevi Işık (3142 kez okundu.) - 29/01/2015
  2. 2. Risale-i Nurdan Güzel Söz (2688 kez okundu.) - 26/01/2015
  3. 3. Neye Niyet Oraya Kısmet (2515 kez okundu.) - 02/02/2015
  4. 4. Çocuk Mu ! (2624 kez okundu.) - 06/02/2015
  5. 5. BENİ ÖLDÜRÜN Kİ... (2836 kez okundu.) - 13/02/2015
  6. 6. SENSİZ YAŞAMAK... (4706 kez okundu.) - 17/02/2015
  7. 7. FATMAGÜL’ÜN SUÇU NE!.. (4795 kez okundu.) - 23/02/2015
  8. 8. 28 ŞUBAT DRAMI (3582 kez okundu.) - 28/02/2015
  9. 9. EY TÜRKLER VE KÜRTLER !... (3839 kez okundu.) - 07/03/2015
  10. 10. ÇANAKKALE GEÇİLDİ !... (6201 kez okundu.) - 14/03/2015
  11. 11. ÖLÜMÜ ÖLDÜREN NEVRUZ !... (3276 kez okundu.) - 20/03/2015
  12. 12. KAİNATI AĞLATAN ADAM ! (3807 kez okundu.) - 23/03/2015
  13. 13. STOCKHOLM SENDROMU VE SİGARA !... (3731 kez okundu.) - 28/03/2015
  14. 14. İLAHİ AŞK (4340 kez okundu.) - 04/04/2015
  15. 15. KADER SENİ BANA YAZMIŞSA... (4107 kez okundu.) - 10/04/2015
  16. 16. PEYGAMBER EFENDİMİZE MEKTUP... (4970 kez okundu.) - 16/04/2015
  17. 17. SEVGİLİLER SEVGİLİSİNE!... (4093 kez okundu.) - 20/04/2015
  18. 18. PEYGAMBER EFENDİMİZ VE EMPATİ... (14402 kez okundu.) - 25/04/2015
  19. 19. NİSAN YAĞMURUM!... (3903 kez okundu.) - 03/05/2015
  20. 20. ANNE KİMDİR !... (4122 kez okundu.) - 09/05/2015
  21. 21. PEYGAMBER EFENDİMİZ NEDEN MİRACA ÇIKTI ? (4339 kez okundu.) - 14/05/2015
  22. 22. BEDİÜZZAMAN VE DEPRESYON... (6510 kez okundu.) - 20/05/2015
  23. 23. DOKUNMATİK GENÇLİK (3822 kez okundu.) - 03/06/2015
  24. 24. BABA DA KİM OLUYOR (4149 kez okundu.) - 14/06/2015
  25. 25. ÖLÜMÜ UNUTMAK ÖMRÜ UZATIR MI?... (3916 kez okundu.) - 26/06/2015
  26. 26. BEDİÜZZAMAN VE EGOİZM... (3930 kez okundu.) - 09/07/2015
  27. 27. CHARLİE’NİN ZEBANİLERİ!... (4327 kez okundu.) - 27/07/2015
  28. 28. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE!... (5231 kez okundu.) - 07/08/2015
  29. 29. BANA HER ŞEY SENİ HATIRLATIYOR!... (4813 kez okundu.) - 25/08/2015
  30. 30. SANA KURBAN OLAYIM!... (3449 kez okundu.) - 21/09/2015
  31. 31. KALBİMİZE OPERASYON !... (3467 kez okundu.) - 03/10/2015
  32. 32. EY AŞK ! SEN KİMSİN? (3878 kez okundu.) - 16/10/2015
  33. 33. RABBE YÖNELİŞ (3781 kez okundu.) - 30/10/2015
  34. 34. SAMİMİYET NEDİR? (3735 kez okundu.) - 16/11/2015
  35. 35. NAMAZ VE RABBİMİZ (3306 kez okundu.) - 06/12/2015
  36. 36. SENİ SEVMEK !... (3263 kez okundu.) - 26/12/2015
  37. 37. ŞİFRELERİ KARIŞTIRDIK!... (3455 kez okundu.) - 13/01/2016
  38. 38. BENİM ADIM AŞK !... (2977 kez okundu.) - 17/02/2016
  39. 39. İKİ DÜNYALI OLMAK!... (3405 kez okundu.) - 15/03/2016
  40. 40. BEDİÜZZAMAN VE EĞİTİM (3885 kez okundu.) - 31/03/2016
  41. 41. KİBİR AZABI (3133 kez okundu.) - 21/04/2016
  42. 42. BAŞIMIZDAKİ KEFEN VE ÜSTÜMÜZDEKİ TOPRAK... (3224 kez okundu.) - 16/05/2016
  43. 43. HAZRET-İ İNSAN (4705 kez okundu.) - 03/07/2016
  44. 44. ÇİLEKEŞ DOST (3080 kez okundu.) - 19/10/2016
  45. 45. KUR’AN’I GÜZEL OKUMAK VE DOĞRU YAŞAMAK!.. (8758 kez okundu.) - 02/12/2016
  46. 46. KURBANI KURBUNA VESİLE ETMEK... (1848 kez okundu.) - 20/08/2017
  47. 47. MUALLİM-İ EKBER ALLAH'TIR. (1228 kez okundu.) - 25/03/2018
  48. 48. EĞİTİM ve YEMEK (1324 kez okundu.) - 01/05/2018
  49. 49. DUYGULARIMIZI EMEN VAMPİRLER-1 (1404 kez okundu.) - 30/09/2018
  50. 50. DUYGULARIMIZI EMEN VAMPÎRLER 2 (1436 kez okundu.) - 08/01/2019
  51. 51. HAYAT KALEMÎ AŞK MÜREKKEBÎNDEN BESLENÎR (1487 kez okundu.) - 21/01/2019
  52. 52. GALÎBA ÂHÎR ZAMAN (1428 kez okundu.) - 29/01/2019
  53. 53. SENDE BÎNYIL YAŞAMAK ÎSTERDÎM (1671 kez okundu.) - 18/02/2019
  54. 54. HAKİKÎ EVİMİZ (1418 kez okundu.) - 14/03/2019
  55. 55. SESSÎZ ÇIĞLIK;HALEPÇE (1737 kez okundu.) - 17/03/2019
  56. 56. BÎZ SENÎN KARDEŞLERÎNÎZ YA RESULULLAH! (1506 kez okundu.) - 16/04/2019
  57. 57. İKİ KÖYLÜ İKİ BAHÇE (1078 kez okundu.) - 04/09/2019
  58. 58. GEL.. (1334 kez okundu.) - 05/11/2019
  59. 59. ZAMANSIZ (1331 kez okundu.) - 12/03/2020
Facebook Yorumları